Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe gençlik kolları Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin birinci yılı anısına Kartal Meydanında bir basın açıklaması düzenledi.Asrın felaketinin ardından depremzede vatandaşların ve Hatay halkının yanlarında olduklarını belirten gençlik kolları başkanı Uğur Ali Söylemez, Ömür, “Acı ve gözyaşıyla geçen bir yılın sonunda hala depremin yol açtığı kayıplar ve yıkımın etkisi altındayız. Bu acı günün yıldönümü vesilesiyle, siyasi sorumluluğumuzu partimiz adına yerine getireceğimizi ve sokaklarda, mecliste, her platformda vatandaşlarımızın problemlerini gündeme getireceğimize söz veriyor, tüm depremzede vatandaşlarımızla birlikte Hatay halkının yanında olduğumuzu bir kere daha tekrarlıyorum” dedi.
Basın açıklamasında Cumhuriyet Halk Partisi Kartal Gençlik Kolları Başkanı Uğur Ali Söylemez ve Yönetimini, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Mert Polat ve Yönetimi, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal Kadın Kolları Başkanı ve Yönetimi, Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Aday Adayları ve partililer yalnız bırakmadı.
Gerçekleştirilen basın açıklaması şöyle devam etti;
Saygıdeğer Basın Mensupları ve Değerli Kamuoyu,
Bugün burada, 6 Şubat 2023 saat 4.17’de merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde, aynı gün saat 13.24’te ise Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde gerçekleşen depremin hüzünlü gölgesi altında bir araya geliyoruz. Bu olay, ülkemizin tarihindeki en acı anılardan biri olarak zihinlerimizde derin izler bıraktı. Hayatını kaybedenleri anmak ve bu acı olayın siyasi sorumlularından hesap sormak için bir aradayız.
Depremin acısı hala içimiz de ve ilk günkü gibi taze. Geçen koca bir yıl, yüreğimizdeki bu derin ateşi söndürmeye yetmedi. Bugün, kaybettiklerimizi anarken, birlikte paylaştığımız acının ağırlığını bir kez daha hissediyoruz.
Yaşadığımız bir yılda çok şey değişti;
Depremzedeler ailelerini, işlerini, ekmek teknelerini kaybettiler.
Yaşadıkları şehirleri terk etmek zorunda kaldılar. Bir günde tüm hayatları değişti.
Hatta geçtiğimiz günlerde hayatını kaybedenlerin sayısı bile değişti, ama hükümetin ne politikaları ne de deprem karşısındaki tutumları değişti.
Yaşadığımız birçok şey unutuldu ama biz hala unutmadık:
• Yıkılmaz kale olarak sığındığımız hastanelerin çürük çıkmasını UNUTMADIK
• “Bizim hazırlığımız İstanbul depremi içindi” diyen İçişleri Bakanı’nı UNUTMADIK
• Kolonları kesilen ve çürük raporu olduğu halde takipsizlik kararı çıkan Rende Sitesi’nde yitip giden canlarımızı UNUTMADIK
• İletişime en çok ihtiyaç duyulan deprem anında, internet bağlantısını kesen İletişim Başkanı’nı UNUTMADIK
• Kritik olan ilk 48 saatte askerlerimize, depreme müdahale etme izni verilmeyişini vehalkımızın, enkaz altında kaderlerine terk edilişini UNUTMADIK.
• Dayanışma için ülkemizin dört bir yanından gönderilen kıyafetleri, çadırları ve uyku tulumlarını satan, dönemin Kızılay başkanı Kerem Kınık’ı unutmadık.
Bugüne kadar unutmadık, bugün ve bugünden sonra da unutmayacağız, unutturmayacağız!
Kıymetli Kamuoyu,
“Sıfırdan Antakya İnşa edeceğiz” diyerek 1 yıl müsaade isteyen Recep Tayip Erdoğan’ın söylemi üzerinden tam 1 yıl geçti.
Şimdi bu söyleme dayanarak sizlere soruyorum;
• 22 yılda toplanan 38 Milyar 227 Milyon dolar deprem vergisiyle inşa edilebilecek 1milyon 300 bin bina nerede?
• Canlı yayında toplanan 115 Milyar TL nerede?
• Çürük bina yapan müteahhitler nerede?
• Depremde kaybolan ve bugün itibarıyla devlet tarafından ölmüş sayılacak kardeşlerimiz nerede?
• Bu soruları mecliste sorduğumuzda RET oyu veren AKP ve MHP milletvekillerinin vicdanları nerede?
Tüm bu soruların cevabını alana kadar, sormaya, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.
6 Şubat depreminin etkilediği 11 ilimizde 294.166 binaya imar affı veren, hatta bu yasaya imar barışı diyerek şirin göstermeye çalışan, dönemin çevre ve şehircilik bakanı Murat Kurum’dan hesap soracağız.
Şimdi soruyorum:
Bakanlık koltuğunda dahi depreme bir çözüm üretemeyen Murat Kurum, hangi yüzle İstanbul depremine çözüm üretmekten bahsedip İstanbul halkının karşısına çıkıyor?
12. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2003 Bingöl depremi hakkında yaptığı konuşmada, depremin kader diye geçiştirilemeyeceğini beyan ederken, 6 Şubat depremine ‘’asrın felaketi’’ diyerek sorumluluğu depreme yüklemeye çalışmaktadır.
Mevcut iktidar halen deprem tedbirlerini almayarak halkımızın can ve mal güvenliğini riske atmaktan hiç çekince duymamaktır.
Bırakın önlem almayı, depremzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmayı becerememekle beraber daha 3 gün önce Hatay halkına ‘’Merkezi yönetim ve yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelemez’’ diyerek Hatay halkını tehdit ederek oy devşirmeye çalışmıştır.
Bütün bu acı ve çaresizlik karşısında, bölge halkının siyasi çekişmelere dahil edilmesini şiddetle kınıyoruz.
6 Şubat depreminde yaşamını yitiren vatandaşlarımıza rahmet, acılarını paylaşan yakınlarına ise derin bir sabır diliyoruz.
Saygılarımızla.
