1949 doğumlu Amerikalı yazar James Grady’nin 1974 yılında yayımlanan ve derin devlet savaşlarını anlatan romanının adı “Six Days of Condor-Akbabanın 6 Günü” isimli roman kısa sürede büyük ilgi görmüş ve en iyi satanlar listesine girmişti. Roman 1975 yılında James Grady ve Lorenzo Semple tarafından senaryolaştırıldı. Aynı yıl içinde “Three Days of Condor-Akbabanın Üç Günü” adı altında ünlü yönetmen Sydney Pollack tarafından sinemaya aktarıldı. Başrolleri Robert Redford ve Faye Dunaway'in oynadığı bu film sinema tarihinde politik-gerilim filmlerinin başyapıtı olarak nitelendirildi.
Romanın konusu kısaca şöyle: Ronald Malcolm Washington’da CIA’in gizli ofislerinden birinde çalışan bir ajan. Görevi ise yayımlanan, polisiye ve casusluk kitaplarındaki entrikaları ve gizli takipleri, dinlemeleri ve eylemleri inceleyip analiz etmek.
Bir gün mesai saatinde ofisinde olması gerekirken gizlice bodrum kapısından dışarı çıkıp öğle yemeğine gitti. O dışarda iken bir grup silahlı insan çalıştığı ofise baskın yapıp herkesi öldürdüler. Ronald Malcom yemekten sonra ofise geldiğinde yapılan katliamı görünce kendi hayatının da tehlikede olduğunu anladı. Acil durumlarda başvurması için daha önce kendisine verilen CIA merkezine ait bir telefonu aradı. Kendi isminin şifresi Condor-Akbaba’yı hatırlatarak hayatının tehlikede olduğunu söyledi ve yardım istedi.
CIA’den ona Weatherby isimli bir ajanla buluşması, onun tarafından korunacağı söylendi. Aslında bu Weatherby isimli ajan da kendi ofisini basan CIA içindeki grubun mensubu idi. Yani CIA derin devleti içinde başka bir derin devlet vardı ve bu iki derin devlet birbiri ile savaş halinde idi.
Weatherby Ronald Malcolm’ü öldürmek ister, o ise değişik yollar kullanıp bu katilden kurtulmak ister. Sığınacak yer arayan Malcolm; Wendy Ross isimli bir hukuk bürosu çalışanının telefon konuşmasına tanık olur. Wendy Ross yaklaşan tatili kendini apartman dairesine kapatıp dışarı çıkmayacağını söylemektedir. Onu kimsenin aramayacağını düşünen ve böylece izini kaybettireceğine inanan Malcolm bu kadını kaçırır ve zamanla onun güvenini kazanır. Wendy Ross ona inanır ve onun niçin öldürülmek istendiğini araştırmak için uğraşmaya başlar, fakat onu da öldürürler.
Sonuçta anlaşılır ki, CIA içinde bir grup yasal yolları kullanarak yasal olmayan eylemler yapmaktadır. Yani resmi kanalları kandırarak ve Malcolm’un çalıştığı CIA bölümünü kullanarak Laos’tan uyuşturucu ithal etmektedir. Bir CIA yetkilisi bu bölümün rakamlarına bakarak uyuşturucu kaçakçılığını ortaya çıkarınca, CIA derin devleti içindeki kaçakçı derin devlet, Malcolm’un çalıştığı bölümü tamamen ortadan kaldırmak istemektedir, yani hepsini öldürerek.
Bu öykünün değişik benzerlerini, uygulamalarını değişik ülkelerin derin devletleri içinde görmek mümkün olabilmektedir. Bazen aynı devletin iki ayrı derin devleti birbirine girerken, bazen de aynı derin devlet içinde bulunan fakat amaçları başka olan, talimatlarını yasal olmayan yollardan alan, veya başka bir inanca sahip olanlar yahut çıkarları gereği başkalarına diş bileyenler, hayali düşmanlar yaratarak, hayali ürünler imal ederek karşı tarafı etkisiz hale getirmek isterler. Bu arada Malcolm gibi görevi sadece kendi işine yoğunlaşmış sıradan kişileri de kurban ederler.
Romanın konusu kısaca şöyle: Ronald Malcolm Washington’da CIA’in gizli ofislerinden birinde çalışan bir ajan. Görevi ise yayımlanan, polisiye ve casusluk kitaplarındaki entrikaları ve gizli takipleri, dinlemeleri ve eylemleri inceleyip analiz etmek.
Bir gün mesai saatinde ofisinde olması gerekirken gizlice bodrum kapısından dışarı çıkıp öğle yemeğine gitti. O dışarda iken bir grup silahlı insan çalıştığı ofise baskın yapıp herkesi öldürdüler. Ronald Malcom yemekten sonra ofise geldiğinde yapılan katliamı görünce kendi hayatının da tehlikede olduğunu anladı. Acil durumlarda başvurması için daha önce kendisine verilen CIA merkezine ait bir telefonu aradı. Kendi isminin şifresi Condor-Akbaba’yı hatırlatarak hayatının tehlikede olduğunu söyledi ve yardım istedi.
CIA’den ona Weatherby isimli bir ajanla buluşması, onun tarafından korunacağı söylendi. Aslında bu Weatherby isimli ajan da kendi ofisini basan CIA içindeki grubun mensubu idi. Yani CIA derin devleti içinde başka bir derin devlet vardı ve bu iki derin devlet birbiri ile savaş halinde idi.
Weatherby Ronald Malcolm’ü öldürmek ister, o ise değişik yollar kullanıp bu katilden kurtulmak ister. Sığınacak yer arayan Malcolm; Wendy Ross isimli bir hukuk bürosu çalışanının telefon konuşmasına tanık olur. Wendy Ross yaklaşan tatili kendini apartman dairesine kapatıp dışarı çıkmayacağını söylemektedir. Onu kimsenin aramayacağını düşünen ve böylece izini kaybettireceğine inanan Malcolm bu kadını kaçırır ve zamanla onun güvenini kazanır. Wendy Ross ona inanır ve onun niçin öldürülmek istendiğini araştırmak için uğraşmaya başlar, fakat onu da öldürürler.
Sonuçta anlaşılır ki, CIA içinde bir grup yasal yolları kullanarak yasal olmayan eylemler yapmaktadır. Yani resmi kanalları kandırarak ve Malcolm’un çalıştığı CIA bölümünü kullanarak Laos’tan uyuşturucu ithal etmektedir. Bir CIA yetkilisi bu bölümün rakamlarına bakarak uyuşturucu kaçakçılığını ortaya çıkarınca, CIA derin devleti içindeki kaçakçı derin devlet, Malcolm’un çalıştığı bölümü tamamen ortadan kaldırmak istemektedir, yani hepsini öldürerek.
Bu öykünün değişik benzerlerini, uygulamalarını değişik ülkelerin derin devletleri içinde görmek mümkün olabilmektedir. Bazen aynı devletin iki ayrı derin devleti birbirine girerken, bazen de aynı derin devlet içinde bulunan fakat amaçları başka olan, talimatlarını yasal olmayan yollardan alan, veya başka bir inanca sahip olanlar yahut çıkarları gereği başkalarına diş bileyenler, hayali düşmanlar yaratarak, hayali ürünler imal ederek karşı tarafı etkisiz hale getirmek isterler. Bu arada Malcolm gibi görevi sadece kendi işine yoğunlaşmış sıradan kişileri de kurban ederler.