Antalya, Türkiye’de örtü altı tarımın kalbi olarak biliniyor. Fakat bu bereketin ardında, çözümü acil olarak beklenen bir sorun var: sera atıkları. Her yıl 1 dönüm seradan 600 ila 1 ton atık çıkıyor. Bu atıkların büyük bir kısmı, çevreye ve insan sağlığına zarar vererek dere ve yol kenarlarına dökülüyor. Çevre kanunları atık bırakmayı yasaklıyor ve cezalar öngörüyor. Fakat bu cezalar caydırıcı değil. Çiftçiler atıklarını nasıl değerlendireceklerini bilmiyor. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ceza kesme yetkisine sahip. Fakat atıkların toplanması, depolanması ve dönüşümü için net bir yasal düzenleme yok. Bu durum, sorunun çözümünü geciktiriyor. Bazı pilot projeler var, ama yeterli değil. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “Çitçikart” projesi ve Kepez Belediyesi’nin gübre dönüştürme makineleri örnek olarak gösterilebilir. Fakat bu projelerin kapasitesi, ortaya çıkan atık miktarı ile kıyaslandığında oldukça düşük. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in 2019’daki seçim vaadi olan Kumluca’daki biyogaz tesisi de henüz hayata geçmedi. Özel sektör ise bu konuda öncü davranıyor. Aksu’da bulunan Yüksel Tohumculuk, sera atıklarını gübre ve biyogaza dönüştüren bir tesis kurdu. Bu tesis, hem çevreye duyarlı hem de şirkete ekonomik fayda sağlıyor. Ancak küçük çiftçilerin böyle bir yatırım yapacak sermayesi yok. Kamu kurumları gerekli tesisleri hayata geçirene kadar, sera atıkları ile eski yöntemlerle başa çıkmak zorunda kalacaklar. -Haber Merkezi
