Doğanın şekillendirdiği zümrüt yeşili ya da turkuaz mavisi göllerin en güzellerinden bir seçki…
Sadece Avrupa’nın değil dünyanın en güzel gölleri listelerinin vazgeçilmezi Bled Gölü, Slovenya’da bulunuyor. Alp Dağları’nın yemyeşil örtüsü ile çevrili sularının ortasında bir de adacık yer alıyor ve bu adacıkta masallardan fırlamış gibi görünen bir kilise yükseliyor. Adaya ulaşmak için gölün etrafında yer alan kayıkları kullanabilirsiniz.
İtalya’nın incisi Como gölü, antik Roma’dan beri birçok kişinin yaz tatilleri için tercih ettiği muhteşem güzellikte bir göl. Como kıyıları hem doğal güzellikleri hem minik tarihi kasabaları hem de George Clooney gibi sinema yıldızlarının tercih ettiği lüks otelleriyle biliniyor. Bu kasabaların birçoğunu bir günde görebilmek isteyenler için tekne turları düzenleniyor.
Kuzeybatı İngiltere’de yer alan Buttermere Gölü’nün etrafındaki yürüyüş yolunun tamamını dolaşmak iki saat alıyor. Bu büyüleyici göl ziyaretçilerine durgun sularından yansıyan harika dağ manzaraları sunuyor.
İzlanda’nın güneydoğusunda Vatnajökull Milli Parkı’nda yer alan bu buzul gölü doğal harikalarla dolu olan ülkenin en eşsiz yerlerinden biri. Çünkü burada siyah volkanik kumlar ve kıyıya vuran inci parlaklığındaki buz kütleleri muhteşem bir kontrast yaratıyor. Üstelik yılın belli dönemlerinde bu muhteşem doğal güzellik bir de Kuzey Işıkları’nın büyüleyici gösterisiyle birleşiyor.
Hırvatistan’ın Plitviče Gölleri Milli Parkı’nda yer alan bu göller birbirleriyle şelalelerle birleşen toplam 16 adet terastan oluşuyor. Her biri mavinin bir başka tonunu sergileyen göller ziyaretçilerine hayallerin ötesinde bir güzellik sunuyor.
Berlin’den arabayla 2 saat mesafede yer alan Rakotz Gölü size kendinizi bir peri masalında hissettirecek. Gölde yer alan, 19. yüzyılda kalma taş köprünün sulara yansıyan görüntüsü o kadar masalsı ki sanki insanlar tarafından değil de büyülü bir güç tarafından inşa edilmiş gibi görünüyor. Kaynak: Brandlifemag