Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen, Cumhuriyet TV’nin konuğu oldu. Başkan Esin Köymen, programda seçildiği günden beri yaptığı çalışmalarla birlikte belediyeler üzerinde kurulan mali baskından tasarruf tedbirlerine, sokak hayvanlarıyla ilgili çıkarılan yasadan kentsel dönüşüme kadar bir dizi soruyu cevapladı. Esin Köymen, Maltepe’nin ilk kadın belediye başkanı olmasına vurgu yaparak, çocuklar, kadınlar ve toplumda hizmetlerden oldukça az yararlanabilen kesimlere pozitif ayrımcılık yapacaklarını söyledi. KREŞLER, İSTİHDAM ALANLARI, MAHALLE EVLERİ… Toplumcu yerel yönetim modelini hayata geçirmek iddiasıyla göreve talip olduklarını söyleyen Köymen, “En başta çocuklarımızla ilgili kreşlerimiz vardı. Biz burada yeni projeler yapmanın ötesinde, var olan potansiyelleri daha iyi nasıl kullanabiliriz üzerinden bir çalışma yaptık. 10 tane kreşimiz vardı. Büyükşehir Belediyemizin burada başlattığı 2 kreş projemiz vardı, onları da takip ediyoruz. Bir taraftan mevcut kreşlerde kapasitelerimizi arttırabilmek için neler yapabileceğimiz üzerine çalışmalar yapıyoruz. İkincisi kadınlarla ilgili çalışmalarımız vardı. Bizim E-5 altı ve üstündeki mahalleler arasında ekonomik olarak çok ciddi bir farklılık var. Dolayısıyla biz, yine pozitif ayrımcılık yaparak E-5 üstü mahallelerimizde kadınlara yönelik çalışmalar başlattık. Bu çalışmalardan biri olan çok iddialı bir projemiz ‘tarladan sofraya’ projemiz. Ama bunun bir minyatür alanda denenmesi gerekiyordu. Tarım parkı projesini başlattık, şimdi bitmek üzere. İstihdam alanları açısından da kadın kooperatifleri çalışmalarımız içerisinde. Gençler üzerine hazırladığımız projeler var. Mahallelerinin temsiliyeti ve mekânsal karşılığı olarak mahalle evleri dediğimiz bir projemiz var. Bu mahalle evlerini de her bir mahallenin ihtiyaç duyduğu farklı fonksiyonları da bir arada tutabilecek bir mekânsal karşılık olarak tarifledik.” dedi. “ÇOCUKLARIN YÜZÜNÜN GÜLDÜĞÜNÜ GÖRMEK BENİ MUTLU EDİYOR” Maltepeli olduğunu, buranın insanlarının tanıdığını ve ihtiyaçlarını bildiğini de sözlerine ekleyen Köymen, “Aslında kadının ve çocukların kamusal alanda ne kadar görünür olup olmadıkları bile merkez siyasetin kent mekânı üzerindeki politikalarının birer yansıması, bunları görüyoruz. Dolayısıyla şimdi yetki var elimizde, kamusal alanın çocuklar, kadınlar için, özellikle engelliler açısından da daha fazla kullanılabildiği daha demokratik bir ortamın oluşturulabilmesi temel görevimiz. Benim turnusol kâğıdım çocuklar ve yaptığımız şeylerin onlardaki etkisi bizim için önemli. Onların yüzünün güldüğünü görmek beni mutlu ediyor.” İBB İLE BİRLİKTE KENTSEL DÖNÜŞÜM Başta İstanbul olmak üzere Maltepelilerin de merakla beklediği kentsel dönüşüm projeleri üzerine de konuşan Köymen, Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinin pilot olarak seçildiğini, bu mahallelerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile projelendirme ve finansman üzerine çalışma yürüttüklerini açıkladı. Ömrünü tamamlamış bir binayla mahallede yapılan kentsel dönüşümün birbirinden farklı değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Köymen şunları söyledi: “Genelde şöyle bir sıkıntı var. Bir yaşam alanı tasarlıyoruz, her şeyden önce. Yani yapının kendisinin güvenli olması, deprem karşısında ya da farklı afetler karşısında sağlam durabilmesinin ötesinde, mahallede yaşayan insanların bir kentte yaşamanın nimetlerinden faydalanabilecek ölçüde bir kurgunun içinde olması gerekiyor. Otopark sorunu, elbette yeşil alan sorunu, çocukların oyun alanları, rekreasyon alanları, işte sağlık merkezlerine erişim… Bütün bunlar sağlıklı ve nitelikli yapılı çevre çerçevesi içerisinde değerlendirilebilir.” “TASARRUF TEDBİRLERİ, HİZMETLERİ AKSATIR” Merkezi hükümetçe alınan tasarruf tedbirlerinin belediye çalışmalarını nasıl etkilediğine yönelik bir soru üzerine Başkan Köymen, alınan tasarruf tedbirlerinin politik olduğu ifade ederek, “Alınan bu karara 31 Mart seçim sonuçlarının büyük etkisi olduğunu söyleyeyim. İkincisi kamuda yapılanlar zaten halka dönük çalışmalarla ilgili bir durumdur. Dolayısıyla halka hizmet ettiğimiz çalışma alanlarında, bir tasarrufun değil, kaynakların doğru kullanımından ve denetlenebilir, şeffaf bir yerel yönetim sürecinin mümkün olmasının hedeflenmesi gerekir. Yoksa yerel yönetim, vatandaşa hizmet götürebilmek için elbette kaynak harcaması yapacaktır. Ancak bu tedbirlerin hepsine riayet ederek de bir yerel yönetimde başarı kazanmak, bu başarı dediğimiz şey de halkın ihtiyaçlarını karşılamaktır, çok da mümkün görünmüyor.” şeklinde konuştu. “ÖLDÜRMEYECEK, YAŞATACAĞIZ” Sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin TBMM’den kabul edilip yasalaşmasıyla ilgili sorulan bir soruya da cevap veren Köymen bu konudaki fikirlerini şöyle özetledi: “Çok yanlış bir düzenleme. Sadece insanlarla bir arada yaşamıyoruz, bir ekosistemin parçasıyız. Dolayısıyla sokak hayvanları da bu işin bir parçası. Onların sorumluluğunu doğrudan doğruya yerel yönetime verip burada toplumla arasında bir karşıtlık yaratmaya çalışmanın da tasarruf tedbirlerinin devamında gerçekten bir aklın, bir siyasi aklın ürünü olduğunu söylememiz gerekiyor. Bununla ilgili de çok bizim, yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Merkezi tarafından dillendirilen söylemlerin, hatta yasa tasarısı geri çekilsin diye kampanyalar sürdürdüğümüz süreç çerçevesinde bu yasanın uygulanmasının doğru olmadığını tekrar ifade ederim. Yani bu sokak hayvanları ile ilgili yapılacak çalışmalar uluslararası alanda bellidir. Yurt dışında örnekleri de vardır. Bunlarla ilgili tedavilerin yapılması gerekiyor, aşılamalarla birlikte kısırlaştırarak hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması gerekiyor. Rehabilitasyon alanlarının kurulması, hayvanların rehabilite edilmesi ama sokak hayvanlarının bütün bu süreçlerden sonra da bulunduğu yerlere bırakılması gerekiyor. Bu bakımdan bir tedavi merkezi, bakım merkezlerinin oluşturulması bizim projelerimiz arasında da var. Çok açık bir biçimde hiçbir sokak hayvanının öldürmesiyle ilgili bir karar vermeyeceğiz. Çok net.” (16.08.2024)