Bağlarçeşme Mahallesi'nde bulunan 22 bin kitap kapasiteli Esenyurt Belediyesi Tarihi Çeşme Halk Kütüphanesi'nde, görme engelliler için kitap seslendiren gönüllüler Başkan Özer’i makamında ziyaret etti. Aralarında öğrenciler, öğretmenler ve ev hanımlarının da yer aldığı gönüllüleri tebrik eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, seslendirme yapan gönüllülere sertifikalarını takdim etti. Kitap okumanın önemine dikkat çeken Özer, kendi seslendireceği bir kitabı da paylaşma sözü vererek, Esenyurtlu vatandaşlara farkındalık için çağrıda bulundu. KÜTÜPHANEDE 132 KİTAP SESLENDİRİLDİ Eğitimin önemine değinen Başkan Özer; “Burada, 26 aktif bölümde okuma yapılıyor. Bu etkinlikler sayesinde kütüphanemizde 132 kitap seslendirilmiş ve kaydedilmiş. Şu an 27 kitabın daha seslendirilmesi bitti. Bu çok değerli bir katkıdır. Özellikle gençler, yazarlar ve öğretmenlerimiz bu projeye büyük katkı sağlıyor. Çocuklarımız bu yaşta bu farkındalığa ve bilince ulaşmışlar. Bu da ailelerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çünkü ilk eğitmen annedir. Anne ne kadar bilinçli olursa, çocuk da o kadar bilinçli olur. Çocuk iyi olursa şehir, şehir iyi olursa ülke iyi olur. Ve ülke iyi olursa dünya daha iyi bir yer haline gelir.” dedi. ‘DÜNYANIN EN BÜYÜK BULUŞU KİTAPTIR’ Kitapların insan ruhunu beslemek için çok önemli bir besin kaynağı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Özer sözlerine şöyle devam etti; “Bilim insanları, dünyanın 4,5 milyar yaşında olduğunu, insanın ise 70 milyon yıldır bu dünyada var olduğunu söylüyorlar. Kazılardan elde ettiğimiz bulgulara göre yazılı tarihin 5 bin yıl önce başladığı biliniyor. Eğer bu insanlık tarihi içinde aklın bulduğu en büyük buluş nedir derseniz, ben cevabı “kitap” diye veririm. İnsanı diğer canlılardan ayıran temel fark buradan gelir. Hayvanlar da yer, içer, güler, yaşar. Hatta hayvanların da bir dereceye kadar akılları olduğu tespit edilmiştir. Ancak insan, dili geliştirdikten sonra kavramlar üretmeye başladı. Hayvanlar 10.000 yıl önce nasıl yaşıyorsa, bugün de aynı şekilde yaşamaya devam ediyorlar çünkü kavram üretmiyorlar, sözcük yaratmıyorlar. Ama biz insanlar, kelimeler üreterek iletişimimizi geliştirdik.”