Sosyetenin ve belirli bir zümrenin tanınmış isimlerinden 84 yaşındaki Zeynep Dirvana, İstanbul'un Beykoz ilçesine bağlı Kanlıca semtindeki yalısında, uzun yıllardır düzensiz kira ödediğini ve bazen de kiraları aksattığını iddia ettiği medya patronu A.K. ile yargıda süren davalarla mücadele ediyor. Sağlık sorunlarıyla da boğuşan Dirvana, "Dirvana Yalısı'nda oturan ve davalık olduğum kiracım 24 yıldır yalıda oturuyor ve son 9 senedir kira ödememek için çeşitli oyunlara başvuruyor" dedi. Basında çıkan haberlerin ardından dolandırıcıların ve bazı isimsiz telefonların kendisini sık sık arayarak rahatsız ettiğini belirten Dirvana, bu konunun tamamen çözüme kavuşmasını beklediğini ifade etti.
Yaklaşık 50 yıl, rahmetli eşi Prof. Dr. Süleyman Dirvana ile Muğla'nın Marmaris ilçesinde ve Marmaris'e bağlı Bozburun Mahallesi'nde yazlarını ve bazen de kışlarını geçiren Zeynep Dirvana, üzüntüsünden sağlığını dahi kaybettiğini söylediği dava hakkında konuştu.
"Kiralar hiçbir zaman vaktinde ödenmedi"
Yaşanan süreci anlatan Dirvana, "Son zamanlarda kiracı-ev sahibi çekişmeleri gündemde. Bizim hikayemiz ise daha bir başka. Ben evimi 2000 yılında, yani 24 sene önce bir medya patronuna kiraya verdim. Tanıdık vasıtasıyla olduğu için kiracıyı sıkmadık. Hiçbir zaman kirasını zamanında ödeyemezdi ama üzerinde durmazdık. 2017'ye kadar kontratımız vardı, 2017'den itibaren ise şirketinin iflasa gittiğini öğrendik. O tarihten beri kiralarını düzensiz ödedi. Ama yine de üzerinde durmadık. 2020 yılında ise artık evi boşaltması gerektiğini söyledik. 'Söz veriyorum, 2020 yılında evinizi boşaltacağım' dedi ama yine sözünü tutmadı" dedi.
Dirvana, banka ekstrelerini sunabileceğini belirterek, kiraların hiçbir zaman vaktinde ödenmediğini dile getirip, "8 ay, 6 ay, 4 ay gibi sürekli gecikmeler yaşandı. Bu kadar beklememizin nedeni, mahkemelerle uğraşmak istemememdi. Tatlılıkla bitsin istedim. Ancak o süreçte hastalandım ve ciddi bir tedavi görmeye başladım. Artık evde yaşamam gerekiyor. Torunlarım okula dedelerinin evinden gidip gelsinler, evimiz var ama içinde oturamıyoruz. Tahliye davası açtık ve geçtiğimiz Mayıs ayında tahliye kararı çıktı ancak evde kimseyi bulamadık" diyerek, avukatı Handan Bakbak ile birlikte hukuki sürecin her aşamasında yer aldığını belirtti.
"Mahkemede farklı ikamet adresleri verilmiş"
Dirvana, kiracının iflas ettiğini beyan verdiğini belirterek, "Madem iflastasın, yalının parasını nereden ödüyorsun? Kirasını yatırması gereken hesap numarasına ödeme yapamıyor ve her ay temerrüde düşüyor. Ben artık evimden çıkmasını istiyorum. Şu an evde gerçekten o mu oturuyor, başka biri mi oturuyor bilmiyorum. Basına baktığınızda, Kanlıca'daki yalıda partiler verildiğini görüyorsunuz. Ama mahkemede iki farklı adreste oturduğunu söylüyor" şeklinde konuşarak "Benim basın aracılığıyla ricam, lütfen artık evimden çıksın" diye isyanını dile getirdi.
"Torunlarım dedelerinin evinden gidip gelsin okullarına"
Dirvana, çocuklarının dört yıldır Bodrum'da yaşamak zorunda kaldığını ve torunlarının okula Kanlıca'da gitmelerini istediğini ifade ederek, "Torunlarım büyüdüler okul çağına geldiler ve okullarına dedelerinin yani kendi evlerinden gidip gelmelerini, babalarının büyüdüğü evde büyümelerini istiyoruz. Ayrıca benim tedavim İstanbul'da, Maslak'ta onkoloji servisinde yapılıyor. Sürekli hastaneye gidip geliyorum. A.K. artık çıksın ve bu durumu açıklasın" dedi.
"Tehdit telefonları almaya başladık"
Zeynep Dirvana, özellikle basında çıkan haberlerin ardından son günlerde tehdit telefonları almaya başladığını söyledi. Dirvana, "Üç gündür tehdit telefonları alıyoruz. Avukatım ile savcılığa bildirdik, dolandırıcılık girişimlerinden şikayetçiyiz. Bu konuda da devletimizin bir adım atmasını bekliyoruz" diye konuşarak hem sağlığı için hem de torunlarının eğitim hayatlarını kendi evlerinde geçirmesini istedikleri için kiracısının evden çıkmasını istediğini, devlet yetkililerinden bu konuda bir çözüm beklediğini belirtti.
Yaklaşık 50 yıl, rahmetli eşi Prof. Dr. Süleyman Dirvana ile Muğla'nın Marmaris ilçesinde ve Marmaris'e bağlı Bozburun Mahallesi'nde yazlarını ve bazen de kışlarını geçiren Zeynep Dirvana, üzüntüsünden sağlığını dahi kaybettiğini söylediği dava hakkında konuştu.
"Kiralar hiçbir zaman vaktinde ödenmedi"
Yaşanan süreci anlatan Dirvana, "Son zamanlarda kiracı-ev sahibi çekişmeleri gündemde. Bizim hikayemiz ise daha bir başka. Ben evimi 2000 yılında, yani 24 sene önce bir medya patronuna kiraya verdim. Tanıdık vasıtasıyla olduğu için kiracıyı sıkmadık. Hiçbir zaman kirasını zamanında ödeyemezdi ama üzerinde durmazdık. 2017'ye kadar kontratımız vardı, 2017'den itibaren ise şirketinin iflasa gittiğini öğrendik. O tarihten beri kiralarını düzensiz ödedi. Ama yine de üzerinde durmadık. 2020 yılında ise artık evi boşaltması gerektiğini söyledik. 'Söz veriyorum, 2020 yılında evinizi boşaltacağım' dedi ama yine sözünü tutmadı" dedi.
Dirvana, banka ekstrelerini sunabileceğini belirterek, kiraların hiçbir zaman vaktinde ödenmediğini dile getirip, "8 ay, 6 ay, 4 ay gibi sürekli gecikmeler yaşandı. Bu kadar beklememizin nedeni, mahkemelerle uğraşmak istemememdi. Tatlılıkla bitsin istedim. Ancak o süreçte hastalandım ve ciddi bir tedavi görmeye başladım. Artık evde yaşamam gerekiyor. Torunlarım okula dedelerinin evinden gidip gelsinler, evimiz var ama içinde oturamıyoruz. Tahliye davası açtık ve geçtiğimiz Mayıs ayında tahliye kararı çıktı ancak evde kimseyi bulamadık" diyerek, avukatı Handan Bakbak ile birlikte hukuki sürecin her aşamasında yer aldığını belirtti.
"Mahkemede farklı ikamet adresleri verilmiş"
Dirvana, kiracının iflas ettiğini beyan verdiğini belirterek, "Madem iflastasın, yalının parasını nereden ödüyorsun? Kirasını yatırması gereken hesap numarasına ödeme yapamıyor ve her ay temerrüde düşüyor. Ben artık evimden çıkmasını istiyorum. Şu an evde gerçekten o mu oturuyor, başka biri mi oturuyor bilmiyorum. Basına baktığınızda, Kanlıca'daki yalıda partiler verildiğini görüyorsunuz. Ama mahkemede iki farklı adreste oturduğunu söylüyor" şeklinde konuşarak "Benim basın aracılığıyla ricam, lütfen artık evimden çıksın" diye isyanını dile getirdi.
"Torunlarım dedelerinin evinden gidip gelsin okullarına"
Dirvana, çocuklarının dört yıldır Bodrum'da yaşamak zorunda kaldığını ve torunlarının okula Kanlıca'da gitmelerini istediğini ifade ederek, "Torunlarım büyüdüler okul çağına geldiler ve okullarına dedelerinin yani kendi evlerinden gidip gelmelerini, babalarının büyüdüğü evde büyümelerini istiyoruz. Ayrıca benim tedavim İstanbul'da, Maslak'ta onkoloji servisinde yapılıyor. Sürekli hastaneye gidip geliyorum. A.K. artık çıksın ve bu durumu açıklasın" dedi.
"Tehdit telefonları almaya başladık"
Zeynep Dirvana, özellikle basında çıkan haberlerin ardından son günlerde tehdit telefonları almaya başladığını söyledi. Dirvana, "Üç gündür tehdit telefonları alıyoruz. Avukatım ile savcılığa bildirdik, dolandırıcılık girişimlerinden şikayetçiyiz. Bu konuda da devletimizin bir adım atmasını bekliyoruz" diye konuşarak hem sağlığı için hem de torunlarının eğitim hayatlarını kendi evlerinde geçirmesini istedikleri için kiracısının evden çıkmasını istediğini, devlet yetkililerinden bu konuda bir çözüm beklediğini belirtti.