Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu’nda görülen davanın 2. celsesine, tutuksuz sanıklar Engin Polat, Dilan Polat, baba Sezgin Polat, oğlu Alper Kürşat Polat, Ahmet Gün, Sıla Doğu, Can Doğu ile bazı sanıklar katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen ve başka suçtan cezaevinde tutuklu bulunan Emre Çiftçi, sanıkları 2017 yılından itibaren Veysel Şahin aracılığıyla tanıdığını söyleyerek, “Engin Polat’ı, Veysel Şahin’in sisteme dahil etmesiyle tanıyorum. Yasa dışı bahis sistemi. Web sitesinin müdürlüğünü verdik. Kendime ait bahis sitelerini yurt dışında belli ülkelerde sürdürüyorduk. Derkan Başer, Engin Polat’a kefil oldu. Sistem geniş olduğu için yasa dışı bahisteki gelirleri aklamaktı amacımız. Ben Gürcistan ve Yunanistan üzerine çalışıyordum. Veysel Şahin 2017 yılında cezaevine girdi. 2018’de yetkili Derkan Başer ve ben olduk. Derkan Başer, Türkiye pazarını ele aldı ben de diğer yerleri. Şahsi paralarımızı sistem üzerinden aklayarak resmi yollara sokmaya çalışmıştık. Kurmuş olduğumuz bahis sitesi haricinde her zaman işimizi sağlama almayı düşündüğümüz için kasa sistemi düşünüyorduk. Sisteme para girişi sağlandı. MASAK üzerinden tespit ediliyordu. MASAK 30 günde tespit edemediği için Siber Suçlar devreye giriyordu. Bu kişiler üzerine kurulan şirketler pazara açıldı. Yavaş yavaş kendileri üzerine kurulan şirketlerin hesaplarına para yükleniyordu. Bu şahıslar kısa zamanda yüklü miktarda parayı şirketlerine aktardı. Paralar soğuk cüzdana nakil edilerek yüklendi” dedi. Başka suçtan tutuklu tanık Aygün Yıldırım ise “Sanık Mustafa Özalp, Neslim Güngen’in hesabını kapatmamız için para teklif etti. Dilan Polat ile Neslim Güngen arasında hasımlık vardı. Biz kabul etmedik. İleyda Topal ve eşi ile Nez Demir de araştırılsın. Onlar da bu işin içinde” diye konuştu. Başka suçtan tutuklu tanık Erkan Şahin ise, “Dilan Polat ve Engin Polat’la 2021 yılında Mustafa’nın reklam ajansı üzerinde ortaklık yaptık. Sosyal medya fenomeniydim, aynı zamanda yazılımcıyım. Dilan ablayla birlikte çalıştık. Sonra aramız bozuldu ve kendi aramızda linçleme oldu. Sosyal medyada birbirimizi kötüledik. Dilan abla Mustafa abi üzerinden sosyal medya hesaplarımı kapattırdı. Dilan ablayla Engin abinin telefonlarında RAT attım. İstediğiniz firmanın ismiyle istediğiniz kişiye mesaj atabiliyorsunuz. Örneğin bankadan mesaj atıyormuş gibi mesaj atıp, gönderilen linke tıklandığında kişisel bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Bir de sanal bahis için atmıştım. Bitcoin hesap cüzdanları üzerinden para transferleri vardı” dedi. 130 ŞUBEMİZDEN “30’UNU KAYBETTİK” Engin Polat, tanık beyanlarına karşı “Hiçbirini tanımıyorum. Anlattıkları şeylerle uzaktan yakından alakam yok. Bizim 130 şubemiz var, 30’unu kaybettik. Kaybetmeye devam ediyoruz. Şirketlerimizin tarafımıza verilmesini istiyoruz” dedi. Dilan Polat da, tanıkları tanımadığını söyleyerek “Tamamen iftira atıyorlar. Kumpas olduğunu düşünüyorum. Şerefim, namusum, çocuklarım üzerine yemin ediyorum ki tanıkları hayatım boyunca bir kez bile görmedim. Şubelerimden ekmek yiyen insanlar var” diyerek tedbir kararlarının kaldırılmasını istedi. Sıla Doğu ise, “Tanıkların hiçbirini tanımıyoruz. Derkan Başer ile yüz yüze gelmişliğimiz yok. Lupus hastası olduğumu söylemiştim. Suçsuz, haksız yere içeri girdim. Sağlık durumum iyi değil. Cezaevinde çok yıprandım. Artık tedbirlerimin kalkmasını talep ediyorum. Sağlığıma ve işime kavuşmak istiyorum” diyerek beraatini isterken,sanık Ahmet Gün de, “Tanık beyanlarının tamamı duyum, dedikodu, entrika. Dinlenen 3 tanık adeta bir film gibi yalan üzerine kurgulanmış olaylar anlattılar” dedi. Talepleri reddeden mahkeme, duruşmayı 8 Nisan 2015 tarihine erteledi. ,