Azerbaycan Ordusu, Karabağ'da ele geçirdiği ağır silahları sergiledi. Binlerce sivilin Ermeni ayrılıkçıların teslim olmasından sonra barınacak yerleri kalmadığına dair uyarılar yapıldı. BBC'ye sunulan bu bilgilere göre, ele geçirilen ağır silahlar arasında tanklar, topçu bataryaları ve roketatarlar gibi askeri teçhizatlar bulunuyor.
Gelişmeler ise Karabağ'daki çatışmaların sona erdiği ve Azerbaycan'ın bölgede kontrolünü sağladığı dönemde yaşanan insani bir krizi yansıtıyor. Teslim olan Ermeni ayrılıkçıların ardından bölgeye dönmek isteyen siviller için uygun barınma yerlerinin olmadığına dair uyarıda bulunuldu.
Azerbaycan Ordusu, Karabağ'da ele geçirdiği ağır silahları sergilerken, binlerce sivilin Ermeni ayrılıkçıların teslim olmasının ardından barınacak yerleri olmadığı konusunda uyarılar yaptı. BBC'ye sunulan bu bilgilere göre, ele geçirilen ağır silahlar arasında tanklar, topçu bataryaları ve roketatarlar gibi askeri teçhizatlar bulunuyor.
Gelişmeler sonucunda Karabağ'daki çatışmaların sona erdiği ve Azerbaycan'ın bölgede kontrolünü sağladığı dönemde yaşanan insani bir krizi yansıtıyor. Teslim olan Ermeni ayrılıkçıların ardından bölgeye dönmek isteyen siviller için uygun barınakların olmaması, ciddi bir endişe kaynağı oldu.
Azerbaycan'ın askeri müdahalesinin ardından, Dağlık Karabağ bölgesine sadece 70 tonluk yardımın girişine izin verildi. Bu yardım, Uluslararası Kızılhaç'a aittir ve bölgeye girmesine izin verilen ilk yardım konvoyudur.
Azerbaycan, uluslararası Kızılhaç toprağı olarak resmi anlamda tanımlandı. Ancak bu bölgenin büyük bir kısmı yaklaşık 30 yıl boyunca Ermeni güçlerinin kontrolü altında bulundu. Son çatışmalar, Azerbaycan'ın bu bölgeyi geri almasıyla sonuçlanmıştı. Ayrıca bölgenin statüsü hala uluslararası bir tartışma konusu olarak devam ediyor. Bu süreçte insani yardım ve yeniden yapılanma çabaları ise bölgedeki insanların ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir önem taşıyor. Azerbaycan'ın müdahalesinin ardından Dağlık Karabağ bölgesinde, en az 200 kişinin yaşamını yitirdiği ve aralarında 10 sivilin de bulunduğu belirtildi. Ayrıca, köylerinden ayrılmak zorunda kalan binlerce insanın Hankendi (Stepanakert) havalimanında çadırlarda veya açık havada gecelemek zorunda kaldığı ifade ediliyor.
Gelişmeler ise Karabağ'daki çatışmaların sona erdiği ve Azerbaycan'ın bölgede kontrolünü sağladığı dönemde yaşanan insani bir krizi yansıtıyor. Teslim olan Ermeni ayrılıkçıların ardından bölgeye dönmek isteyen siviller için uygun barınma yerlerinin olmadığına dair uyarıda bulunuldu.
BÖLGEYE DÖNMEK İSTEYEN SİVİLLER UYGUN BARINMA YERLERİ BULAMADI!
Azerbaycan Ordusu, Karabağ'da ele geçirdiği ağır silahları sergilerken, binlerce sivilin Ermeni ayrılıkçıların teslim olmasının ardından barınacak yerleri olmadığı konusunda uyarılar yaptı. BBC'ye sunulan bu bilgilere göre, ele geçirilen ağır silahlar arasında tanklar, topçu bataryaları ve roketatarlar gibi askeri teçhizatlar bulunuyor.
Gelişmeler sonucunda Karabağ'daki çatışmaların sona erdiği ve Azerbaycan'ın bölgede kontrolünü sağladığı dönemde yaşanan insani bir krizi yansıtıyor. Teslim olan Ermeni ayrılıkçıların ardından bölgeye dönmek isteyen siviller için uygun barınakların olmaması, ciddi bir endişe kaynağı oldu.
Azerbaycan'ın askeri müdahalesinin ardından, Dağlık Karabağ bölgesine sadece 70 tonluk yardımın girişine izin verildi. Bu yardım, Uluslararası Kızılhaç'a aittir ve bölgeye girmesine izin verilen ilk yardım konvoyudur.
Azerbaycan, uluslararası Kızılhaç toprağı olarak resmi anlamda tanımlandı. Ancak bu bölgenin büyük bir kısmı yaklaşık 30 yıl boyunca Ermeni güçlerinin kontrolü altında bulundu. Son çatışmalar, Azerbaycan'ın bu bölgeyi geri almasıyla sonuçlanmıştı. Ayrıca bölgenin statüsü hala uluslararası bir tartışma konusu olarak devam ediyor. Bu süreçte insani yardım ve yeniden yapılanma çabaları ise bölgedeki insanların ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir önem taşıyor. Azerbaycan'ın müdahalesinin ardından Dağlık Karabağ bölgesinde, en az 200 kişinin yaşamını yitirdiği ve aralarında 10 sivilin de bulunduğu belirtildi. Ayrıca, köylerinden ayrılmak zorunda kalan binlerce insanın Hankendi (Stepanakert) havalimanında çadırlarda veya açık havada gecelemek zorunda kaldığı ifade ediliyor.