'Galatasaray çok zorlanmadı'

Katılım
25 Eyl 2023
Mesajlar
11,438
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Kronometre henüz daha 01.29’u gösterirken Al-Musrati'nin kendi kalesine attığı ve Beşiktaş - Galatasaray derbileri tarihindeki en erken gol olma özelliğini taşıyan golle derbiye adeta 1-0 önde başladı Galatasaray. Maç öncesindeki pek çok planı, senaryoyu soyunma odasına gömen bu golün ardından seyirci avantajına rağmen Galatasaray’ı rahatsız edemedi Beşiktaş. İki defansif orta saha Al-Musrati ve Amartey, sarı- kırmızılı orta saha karşısında çok etkisiz kaldı ve çok top kaybetti. Esasen siyah- beyazlılar, sağda Rashica ve ortada da Muçi üzerinden rakip kaleye gitmeye çalıştılar. Nitekim bu iki oyuncu, Necip Uysal’la birlikte Beşiktaş’ın en iyileriydi. Diğer maçların aksine Cenk Tosun’u santrafor, Semih’i de sol açıkta görevlendiren Santos, iki oyuncudan da beklediği verimi alamadı. Derbiye 1-0 yenik başlayan Santos’un 60 dakika iki defansif orta saha ile oynaması doğru değildi. Nitekim 60. dakikada Ghezzal’ın oyuna girmesinden sonra Beşiktaş hücumda ivme kazandı. Portekizli teknik adamın, derbide Beşiktaş’ın en iyi oyuncusu olmasının dışında siyah- beyazlı takıma geldiğinden beri en iyi futbolunu oynayan Rashica’yı oyundan alması da doğru değildi. Siyah- beyazlıların hücumda yakaladıkları ivme, oyunun son bölümünde ciddi bir baskıya dönüşebilirdi. Ancak Rashica’nın yerine sahaya sürülen Aboubakar ve onunla birlikte oyuna dâhil olan Muleka, hiçbir varlık gösteremediler. Böyle olunca da hücumda yakalanan ivme bir anda kayboldu. Galatasaray’ın hücum bölgesinde de Icardi ve Kerem Aktürkoğlu etkisiz kaldılar. Onların dışındaki diğer oyuncular başarılı bir derbi çıkarttılar. Davinson Sanchez ve Nelsson mükemmel oynadılar. Özellikle Sanchez, ilk müdahalelerde çok başarılıydı. Nelsson yine çok kritik hamleler yaptı. Sol bek Köhn, kendi kanadı Beşiktaş’ın hücum bölgesi olmasına rağmen ofansif katkı sağlamaktan geri kalmadı. Sağda Kaan Ayhan, orijini olmadığı bir mevkide iyi bir derbi performansı sergiledi. Tabii Semih Kılıçsoy’un kendisini hiç rahatsız edemediğini de belirtmek gerekiyor. Orta sahada Torreira ve Kerem Demirbay, Beşiktaş orta sahasına karşı çok büyük bir üstünlük kurdular. Mertens de buna katkı sağladı. Belçikalı futbolcu mükemmel bir mücadele örneği sergiledi. Sağ açıktaki Barış Alper Yılmaz da aynı Mertens gibi çok hareketliydi ve çok çalıştı. Zaten Galatasaray hücumlarının da çoğu sağdan geldi. Ve tabii ki Fernando Muslera... Uruguaylı eldiven yine gemisini kurtaran kaptandı. İkinci yarıda Masuaku ve Ghezzal’ın şutlarında kalesini gole kapadı. Muslera bu takımın yarısı. Bu derbide de bu durum bir kez daha çok net olarak kendisini gösterdi. Galatasaray belki çok zorlanmadı ama hücumda da istediklerini yapamadı. Sarı- kırmızılıların ikinci, üçüncü golü bulup rahatlayamadıkları derbide yaptığı kritik kurtarışlarla üç puanın kazanılmasında büyük rol oynadı Muslera. Galatasaray’ın oyundaki üstünlüğüne rağmen hücumdaki işlevsizliğinin en büyük nedeni Icardi ve Kerem Aktürkoğlu’nun etkisiz kalmalarıydı. Bunun dışında sarı- kırmızılılarda artık klasikleşen son tercihler ve son vuruşlardaki hatalar ile top kayıpları da bu işlevsizlikte etkili oldu. Okan Buruk’un Icardi ve Kerem Aktürkoğlu ile ilgili özel bir çalışma yapması gerekiyor. Çünkü ligde en kritik haftalara girildi ve bu oyuncular uzun süredir istenileni veremiyorlar. Tabii sadece onlar değil. Derbide yer almayan Zaha ile son anda oyuna dâhil olan Tete de aynı durumda. Vinicius ise göz doldurmuyor. Galatasaray’ın derbideki en büyük handikabı kulübesiydi. Nitekim Okan Buruk ilk değişikliğini 85’te, diğer değişiklikleri ise 90+4 ve 90+8’de yaptı. Günümüz futbolunda kulübeden gelecek katkı çok önemli. Hele ki derbilerde. O nedenle Okan Buruk’un kazandığı bu derbi zaferi daha büyük bir anlam taşıyor. Sonuç olarak Galatasaray, önemli bir derbiden çok da zorlanmadan üç puanla ayrılmayı başardı. Bu sezonki hedeflerinden ikisini kaybeden sarı- kırmızılılar, şampiyonluk kupasının kulpuna sımsıkı sarılmak zorundalar. Hatanın telafisinin zor olduğu haftalara girdik. Sadece futbolun konuşulacağı, heyecan dolu bir on hafta dileğiyle... Tolga Ersarı | Milliyet
 
Üst