RUH SAĞLIĞI
Bir el idi,
Bir histi,
Bir “sen”di,
Bir “biz”di.
Hoş görmekti herkesi,
Bilmekti bizden,
İyilik etmekti içten,
Çünkü buydu özden gelen.
İlin ve tören idi,
Aç idi,
Tok idi,
Senin kardeşindi.
“Biz” oldu “ben”,
“Sen” oldu “siz”,
Çekti elini hayasızca,
Çöktü duygusuzca.
Unuttu kardeşini,
Tuttu kendi işini,
Kapattı elini,
Unuttu özünü.
Aç idi komşusu,
Tok idi kendisi,
Döndü arkasını,
Uyudu hayasızca.
Unuttu benliğini,
İnsanlığını,
Kaybetti hayasını,
Kaybetti kardeşini, özünü, kalbini.
KAYRA HÜSEYİN ORMAN
ALANYA LİSESİ 12/G
Karşılık Bekleme
Yoldaki bir taş bazen
Sana kapısını açar cennetin.
Yolda kalana yardım edene,
Evliya mı derviş mi diyeyim?
Mevlana misali,
Türk’ü, hoşgörüyle dünyaya belleten,
Bir tebessümdür bazen
Gönülleri fetheden.
Gönle devadır iyilik,
Ruhumuzu büyütür yardımseverlik.
Benim yatığım bu, kâtiplik.
Bu şiirin asıl mevzusudur iyilik,
Yardımseverlik.
Fazla da bir şey bekleme,
Görmezsen karşılık.
Bir iyilik yap at denize,
Bilmezse mahlûk,
Elbet bilir Halik.
Burak AYDIN
Alanya Mehmet Arif Türktaş Anadolu Lisesi 12-A
HOŞGÖRÜ ÜZERİNE
Son günlerde neslimizin büyük bir ihtiyacını fark etmeye başladım: Hoşgörü. İhtiyaç diye nitelendiriyorum çünkü herkes birbirinin açığını arar olmuş. Herkes yani çocuklar bile. Peki neden önemlidir hoşgörü? Toplum içinde birbirinin ayıbını, eksiğini veya hatasını yüze vurmamak ardından dayanışma ve iyilik duygusunu da beraberinde getirir. Hoşgörünün olmadığı bir millet nasıl ayakta kalır, refah ve dayanışma içinde yaşar?
Şu üç günlük dünyada birbirimizin hatalarını örtsek, birbirimize iyi davransak ne olur ki. Hoşgörüden eser olmayan insanın hatalarını örtmediği kişiden ne farkı kalır? Sevgi gibi bir nimetin bulunduğu dünyada neyin nesine bu hırs? “HIRS” işte tüm güzel duyguların üstünü örten, birbirimizi görmemize engel olan tozlu bir perdedir bu duygu.
Hala hoşgörülü ve iyiliksever insanların olduğunu ve bu durumu değiştirebileceğimizi biliyorum. Hadi hep birlikte o tozlu perdeleri açıp güneşin gülen yüzünü ruhumuza dolduralım. Işık huzmeleriyle ruhumuzu da aydınlatsın hoşgörü ve iyiliğin o huzur veren aydınlığı.
Eren Kuzey Yılmaz 7/A
Ayşe Melehat Ergin Ortaokulu
HOŞGÖRMELİ
İyi ve hoşgörülü olmak
Hayatta umuda fırsat verir
Her yönünü beğenmesek de
Olduğu gibi kabul ettirir.
İyilikle yaklaşıp insanlara
Güzellikle konuşmalıyız.
İyilik edip karşılıksız
Herkesle anlaşmaya çalışmalıyız.
Kaba saba insanlar
Her zaman dışlanırlar
“Bu terbiyesiz” denip
Her yerde ayıplanırlar
İyilik yapıp her zaman
Hoşgörüyle yaklaşmalı
Bize kötü davranana
Aynısını yapmamalı.
Hasan Alper Kocabaş
Ayşe Melehat Ergin Ortaokulu 5/A
İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
İyilik ve hoşgörü,
Güzelleştirir geleceğini.
İyi ve hoşgörülü ol.
Güzel dünyanda yaşa.
Kötülüğe bulaşma.
Anlayışlı olmalı.
Mevlana’yı hatırla,
Onun gibi ol.
İyilik zamanı şimdi!
Herkes için güzellikler diliyorum.
Bugünümüz yarınımız için,
Umut olsun bu dediklerimiz.
Burak Kınalı
Çıplaklı İlkokulu 4/B
HERKES İÇİN İYİLİK
Tüm kalpler iyilikle dolmalı, sevgiyle beslenmeli
Hoş görmeli farklı olanı hiçbir ayrım yapmadan
Tüm insanlığı kucaklayarak
İyilik tohumları ekmeli bütün yüreklere
Büyüdükçe bu tohumlar
İyilik tohumları olmalı
Dilimizde güzel söz,
Yüzümüzden gülümseme eksik olmamalı
Her adım iyilik ve hoşgörüyle atılmalı
Herkes için iyilikle örülmeli
Bu dünyanın bu dünyanın bütün bağları.
Sude YAZAR
Değirmendere Ortaokulu 8/B
İYİLİK
Merhaba biliyorum şaşıracaksınız, böyle bir şey olur mu diyeceksiniz ama oldu hem neden olmasın. Ben bir ağacım. Parkın ortasında duran ne var ne yok izleyen bir ağacım. Normalde burada çok sıkılıyorum ama beni şaşkına çeviren bir şey oldu. Ben bu olayı izlerken şunu anladım ki sevgi bitmemiş ve çocuklarda sevgiyi hep görüyorum. Bugün de öyle bir olay oldu, bir çocuk salıncaktan düşmüş hüngür hüngür ağlıyordu herkes onunla alay ediyordu şimdi diyeceksiniz bunun neresinde var sevgi? Anlatacağım anlatınca da göreceksiniz neresinde var sevgi işte herkes salıncaktan düşen çocukla alay ederken bir anda bir köpek çıktı çocuğu görünce hemen kanayan yerine patisini uzattı çocuğu okşamaya başladı etrafındakiler köpeği izlerken yanlış yaptıklarını anladılar ve çocuğu banka götürdüler çocuktan teker teker özür dilediler. Çocuk hepsinin özrünü kabul etti ve o günden sonra hep parka gidip beraber oyun oynadılar ne demişler hayat sevince güzel…
Zehra ALIŞ
Gönül Kemal Reisoğlu İlkokulu 4/D
HOŞGÖRÜ VE İYİLİK
Yardıma ihtiyacın olursa
Koşarım hızlıca,
Severim senle yardım etmeyi
Yardımlarımızı gizlerim.
Hoşgörülüyüm çevreme
Görmem basit hatalarını
Kucaklarım derdini
Sırlarını gizlerim
Cümlelerim hep iyilik ve hoşgörü
Kırmam küçüklerim
Üzmem büyüklerimi
Yormam seni gözyaşını gizlerim
Ecrin Su Türk
Konaklı Kemal Atlı İlkokulu 4/C
DİKENSİZ GÜL OLMAZ
Ela her sabah olduğu gibi erkenden kalktı, kahvaltısını yaptı ve okula gitmek için hazırlandı. Türkçe dersinde o gün işleyecekleri konu “Atasözleri ve Deyimler” konusuydu. Bu konu Ela’nın dikkatini çok çekmişti. Öğretmeninin anlattığı her atasözüne hayatından bir örenek bulup hayallere dalıyordu. En çok hoşuna giden söz ise “Dikensiz gül olmaz” atasözüydü.
Tenefüs zili çaldığında bazı arkadaşları adeta bahçeye ışınlanırcasına koşarak merdivenlerden inmaye başladılar. Ela arkadaşı Seda ‘nın düştüğünü gördü fakat o an nedense ona yardım etmek yerine güldü. Arkadaşı ona “Gülme komşuna gelir başına” dese de hala onu umursamadı ve yanından öylece geçip gitti. Aradan bir hafta geçmişti. Ela parkta bisiklete binerken yanlışlıkla bir taşın üstünden geçti ve çok ağır bir şekilde düştü. Kolları ve bacakları kan içindeydi. Tam o sırada parkla sallanan Seda hemen salıncaktan indi ve Ela’nın yanına geldi. Hemen kanayan yerlerine temiz bir bezle tampon yaptı ve ona evine gidene kadar eşlik etti. Ela hemen arkadaşına güldüğü günü aklına getirdi. Ela arkadaşına “Ben sana gülmüştüm ama sen bana yardım ettin.” dedi. Seda ona sıcak bir tebessümle cevap verdi: “Aslında ben de sana o anda gülüp geçecektim ama o gün öğretmenimizin anlattığı bir konu geldi aklıma; ”Dikensiz gül olmaz” demişti öğretmenimiz. İşte tam o anda hemen empati kurdum ve sana yardım etmem gerektiğini düşündüm” dedi. Ela çok ama çok utanmıştı ve Seda’dan özür diledi. Ela arkadaşının bu hoşgörülü davranışı karşısında çok mutlu oldu ve bu yaşadıklarından iyi bir ders çıkardı.
Bundan sonra her zaman iyilik yapması gerektiğini ,başkalarının hatalarını hoş görmenin harika bir şey olduğunu anladı.Hemde “Dikensiz gül olmaz” atasözüne hayatından bir örnek daha yaşamış oldu. Ertesi gün Seda ile birlikte tenefüse çıkan Ela’nın önünde bir arkadaşı merdivenlerde düştü. Ela hemen koşup düşen arkadaşını yerden kaldırdı. O sırada Seda ile göz göze gelen Ela birbirlerine tatlı bir gülümseme attılar ve oyun oynamak için bahçeye gittiler.
Esila Şahin
Konaklı Kemal Atlı İlkokulu 4/B
İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
İyilik; çoğunlukla olası eylemler arasında bir seçim yapılması durumunda tercih edilmesi gereken olumlu davranışı ifade eder. Hoşgörü; anlayış, saygı, mazur görme, medeni olma, kabul etme, rahatsız olmama, farklılıklara ve farklı görüşlere sınır koymama, farklılıklara olumsuz tepki göstermeme ve karşıt fikirlerin karşılıklı anlayış içerisinde tartışılmasıdır.
Buna göre birisi tercih diğeri ise toleranstır. Yani vicdan ve tecrübeye dayalı diyebiliriz. Peki neden? İyilik neden bir seçimdir? Kötülüğün aksine bilerek yapılır. Hepimiz bilmeden istemeden bazen etrafımızdaki insanları kırarız, bu bazen farkında olmadan söylenen bir söz olur, kötü geçen bir zamanlamadan olur, bazen unutulan bir anıdan veya tarihten olur. Fakat her şey o bir gün de olur, bir günde veziriniz rezil olabilir. Bir günde güvendiğiniz dağlara kar yağabilir, bir günde adınız bir iftira ile dokuza çıkar ve sekize indiremezsiniz. Bir yalan ile belki bir iftira belki bir dedikodu belki bir yanlış anlaşılma bunların hepsi bugüne kadar ki dizdiğiniz bütün taşları yerinden oynatır ve eskisi kadar iyi görülemezsiniz. Hep geride bir şüphe kalır. Fakat birini iyi bir şey yaparken veya bir iyilik yaparken görmek iki kere düşünmeden o kişiyi iyi varsaymamıza yeterdir. Yolda kedi seven birini kimse yadırgamaz öyle değil mi? Oysaki ne malum karşınızda duran hayvan sever arkadaşın bir o kadar insanlardan nefret ettiği? Hepimizin dinlemek istediği kötü tarafı. Peki o zaman bu sese kulak vermemek mi bizi iyi yapar, yoksa o düşüncelerin aklımızda bulunmaması mı? İyilik kavramı görecelidir fakat kötülük değildir. Kötü olan bir şey her zaman kötüdür. Çalmak kötüdür, peki ya zenginlerden çalıp fakirlere dağıtan Robin Hood? O ise halk için bir kahramandır. İyi bir olaya denk gelince sevinmemizin ve daha ötesi, körü körüne güvenebileceğimiz o duyguya sahip olan kişinin gözümüzde o raddeye gelmesi için yapması gereken bu hareketlerin hepsi içsel bir düşünce. Kaza kazadır fakat benzin döküldükten sonra elde çakmak tutuluyorsa o yangın tesadüf değildir. Yani art niyetli olmak için ayrı bir efor sarf etmemiz lazım fakat iyi tanımı için içsel bir dürtü gerekir. Bu düşünceyi masum kılan budur işte. Saflık ve masumiyettir gördüğümüz kişiyi iyi kılan, çünkü aklına gelen ilk düşüncenin yararlı, faydalı hatta ölümün kıyısından bile döndürecek kararlar alabileceğini düşünürüz. Peki ya “kötü” dediğimiz insanlar ne kadar kötüdür? Trafikte bir hata sonrası hakaret edip bir daha göremeyeceğimiz kişileri unutmak yerine sinirine yenik düşüp davalık olan insanlar? Peki o zaman neden daha dikkatli olmak varken insanlar yumruk yumruğa girip davalık oluyor sizce? Çünkü herkes çok gergin, artık bu günlerde kimse sakin kalamıyor, iyilik yerine “acaba gerçek amacı ne?” Düşüncesi kol geziyor. Peki bu onu kötü mü yapar, sadece ufak bir yanlış anlaşılmadan ibaret her şey, her gördüğümüzde iyi veya kötü ile adlandırıp terazinin ağır basmasını bekleyemeyiz. Tek taraflı bakamayız. Hoşgörünün tecrübeye dayanmasını düşünmemin sebebi ise bir dostumun “En erdemli olanlarımız en büyük hatalara imza atıp tüm bunlardan ders çıkarabilenlerdir.” sözüdür. Benim için hoşgörü daha çok anlayışlı olmaktır, bir nevi tahammül. Tanımadığınız bir kişiye olan bir kişiye olan tahammülünüz belirlidir, sevmediğiniz bir kişiye olan tahammülünüz daha az, her hareketi canınızı sıkarken tam aksine değer verdiğiniz kişinin canı sağ olsun diyebiliriz. Fikirlerini daha dikkatli dinleriz. İyilik ve hoşgörü, bu gibi kavramlar basit bir şekilde “İyilik yapın ve çevrenize karşı hoşgörülü olun.” gibi basit bir şekilde değerlendirilmesi de bence bir eksikliktir.
Bir şeyi yapıyorsan eğer bunu bildiğin için ve en önemlisi bunu seçtiğin için yaparsın. İnsanlara iyi davranmak için, hoşgörülü davranmak için ne gibi bir neden var elimizde? Gözden geçmesi gereken asıl konu işte bu.
Atakan Yavuz Cantekin
Mhamutlar Şükrü Kaptanoğlu Anadolu Lisesi 11/B
İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
Yazın da kışın da
İyilik dolar içime.
İnsanları kazanmak,
İyilik ve hoşgörü sayesinde.
Mesela büyüklerimize saygılı,
Küçüklerimize örnek olmalıyız.
Yeni kurulan dostluklar,
İyilik hoşgörü sayesinde.
Anne ve babamız öğretir,
Öğretmenlerimiz de hatırlatır.
İyilik ve hoşgörü,
Çok güzel davranışlardır.
Elisa Nur TUNCER
4/B
Yeşilöz İlkokulu
