El işçiliğiyle sanat eserine dönüştürülen ve Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan tespih, özellikle namaz ibadetinin ardından zikir amacıyla olarak kullanılmasının yanı sıra aksesuar olarak da kullanılıyor. Asırlardır farklı el işçiliği metotlarıyla sanat eserine dönüşen tespihler, günümüz kültüründe de yerini koruyor. Çeşit çeşit kıymetli taşlardan üretilen rengarenk, irili ve ufaklı tanelere sahip tespihlere en büyük ilgiyi özellikle koleksiyonerler ve meraklıları gösteriyor. Yapımı türüne göre bazen bir hafta, bazen bir yılı bulan tespihler, halk arasında da gündelik yaşamın vazgeçilmez parçalarından biri olarak görülüyor.
Merak ve hobiyle başladı usta oldu
Türk insanının vazgeçilmez aksesuarlarından biri olan el emeği göz nuru tespihler, meraklıları sayesinde nesillerdir elden düşmezken, meraklı olarak tespih koleksiyonu yapan birçok kişi hobisini ustalığa dönüştürüyor. Gaziantep'te yaşayan 26 yaşındaki Yunus Kurt da kendi imkanlarıyla kurduğu küçük atölyesinde değerli ağaçlardan tespih yapımına başladı. Çocukluk yıllarından itibaren tespih meraklısı olan ve 7 yıl önce de hobi olarak başladığı meslekte usta olan Kurt, yaptığı birbirinden değerli tespihlerle meraklılarının hayallerini gerçeğe dönüştürüyor.
Ürettiği tespihleri Türkiye ve dünyaya satıyor
Kurt, tarihi Yeni Han'da kurduğu küçük atölyesinde ürettiği birbirinden değerli tespihleri Türkiye'deki müşterilerinin yanı sıra Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Dubai, Mısır ve Irak gibi Arap ülkeleri başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesindeki tespih meraklılarına da gönderiyor.
“Çocukluğumdan beri tespihe olan bir merakım vardı”
Tespih merakına 1973 yılında başladığını anlatan Kurt, “Çocukluğumdan beri tespihe olan bir merakım vardı. Önce tespih topladım. Sonra topladığım tespihlerin alım satımını yapmaya başladım. Daha sonra 'neden tespih üretimini ben yapmayayım' dedim ve tespih ustası olmaya karar verdim. Şu anda da tespih ustalığı yapıyorum. 6-7 yıldır tespih üretimi yapıyorum. Dünyanın birçok ülkesine de tespih yapıyorum. Özellikle Arap ülkelerine çok fazla tespih gönderdim” dedi.
“Her zaman tespihe karşı bir sevgimiz oluştu”
Kehribar başta olmak üzere birçok malzemeden tespih yaptığını belirten Kurt, “Her zaman tespihe karşı bir sevgimiz oluştu. Hep tespih topladım. Topladığım tespihlerden çevredeki arkadaşlarımızdan isteyenler oldu, satın almak istediler. Tespih alım satımı yaptıktan sonra tespih üretimine başladım ve tespih ustası oldum” ifadelerini kullandı.
“Tespih yapımında biraz sabır etmek gerekiyor”
Tespih işinin emek, incelik ve sabır olduğunu söyleyen Kurt, “Tespih yapmak aslında kolay ama sabır işi olduğu için insanlara zor geliyor. Sabır olmadan olmuyor. Onun için tespih yapımında biraz sabır etmek gerekiyor. Tespih yaparken zorlandığımız malzemeler var. Özellikle Oltu taşı çok zor bir madendir. Kırılgan bir maden olduğu için zorlanıyoruz” diye konuştu.
En çok tercih edilen tespihin damla kehribar olduğunu dile getiren Kurt, tespihin malzemesine göre işçiliğinin değiştiğini ve tespih yapmayı çok sevdiğini bildirdi. Tespih tutkunu Mustafa Karataş, tespih kullanmaktan büyük bir keyif aldığını ve yıllardır genç tespih ustası Yunus Kurt'un tespihlerini tercih ettiğini ifade etti.
Merak ve hobiyle başladı usta oldu
Türk insanının vazgeçilmez aksesuarlarından biri olan el emeği göz nuru tespihler, meraklıları sayesinde nesillerdir elden düşmezken, meraklı olarak tespih koleksiyonu yapan birçok kişi hobisini ustalığa dönüştürüyor. Gaziantep'te yaşayan 26 yaşındaki Yunus Kurt da kendi imkanlarıyla kurduğu küçük atölyesinde değerli ağaçlardan tespih yapımına başladı. Çocukluk yıllarından itibaren tespih meraklısı olan ve 7 yıl önce de hobi olarak başladığı meslekte usta olan Kurt, yaptığı birbirinden değerli tespihlerle meraklılarının hayallerini gerçeğe dönüştürüyor.
Ürettiği tespihleri Türkiye ve dünyaya satıyor
Kurt, tarihi Yeni Han'da kurduğu küçük atölyesinde ürettiği birbirinden değerli tespihleri Türkiye'deki müşterilerinin yanı sıra Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Dubai, Mısır ve Irak gibi Arap ülkeleri başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesindeki tespih meraklılarına da gönderiyor.
“Çocukluğumdan beri tespihe olan bir merakım vardı”
Tespih merakına 1973 yılında başladığını anlatan Kurt, “Çocukluğumdan beri tespihe olan bir merakım vardı. Önce tespih topladım. Sonra topladığım tespihlerin alım satımını yapmaya başladım. Daha sonra 'neden tespih üretimini ben yapmayayım' dedim ve tespih ustası olmaya karar verdim. Şu anda da tespih ustalığı yapıyorum. 6-7 yıldır tespih üretimi yapıyorum. Dünyanın birçok ülkesine de tespih yapıyorum. Özellikle Arap ülkelerine çok fazla tespih gönderdim” dedi.
“Her zaman tespihe karşı bir sevgimiz oluştu”
Kehribar başta olmak üzere birçok malzemeden tespih yaptığını belirten Kurt, “Her zaman tespihe karşı bir sevgimiz oluştu. Hep tespih topladım. Topladığım tespihlerden çevredeki arkadaşlarımızdan isteyenler oldu, satın almak istediler. Tespih alım satımı yaptıktan sonra tespih üretimine başladım ve tespih ustası oldum” ifadelerini kullandı.
“Tespih yapımında biraz sabır etmek gerekiyor”
Tespih işinin emek, incelik ve sabır olduğunu söyleyen Kurt, “Tespih yapmak aslında kolay ama sabır işi olduğu için insanlara zor geliyor. Sabır olmadan olmuyor. Onun için tespih yapımında biraz sabır etmek gerekiyor. Tespih yaparken zorlandığımız malzemeler var. Özellikle Oltu taşı çok zor bir madendir. Kırılgan bir maden olduğu için zorlanıyoruz” diye konuştu.
En çok tercih edilen tespihin damla kehribar olduğunu dile getiren Kurt, tespihin malzemesine göre işçiliğinin değiştiğini ve tespih yapmayı çok sevdiğini bildirdi. Tespih tutkunu Mustafa Karataş, tespih kullanmaktan büyük bir keyif aldığını ve yıllardır genç tespih ustası Yunus Kurt'un tespihlerini tercih ettiğini ifade etti.