İmamoğlu "Hadi Gel Silkele O Zaman"

şerbetçi

Member
Katılım
25 Eyl 2023
Mesajlar
29,868
Tepkime puanı
0
Puanları
16
“Silkeleme, bizim orada da zeytin ağacında olur” diyen Özel, “O verimli zeytin ağacından aldığını alırsın, son kalanlar da kalmasın diye silkelerler o ağacı. Tayyip Erdoğan'ın bilinçaltı şunu söylüyor. İyice çıldırmış, bakana dönüyor diyor ki, ‘Biraz daha silkeleyin, biraz daha silkeleyin. Bugüne kadar ne yaptıysak durduramadık, biraz daha silkeleyin’ diyor. Vallahi siz bunu yapmaya devam ederseniz, zaten vatandaş sizden yaka silkiyordu, ilk seçimde sizi sırtından silkeleyip atacak Tayyip Bey, silkeleyip atacak” ifadelerini kullandı. Bir partinin ya da bir avuç insanın değil, halkın belediyeleri ve yöneticileri olduklarına vurgu yapan İmamoğlu da “Gücümüzü sadece halktan, elbette ki haktan alırız. İşte iktidarın da tahammül edemediği gerçek budur. Onun için seçimden sonra soruşturmalar, davalar, kayyumlar, kreş kapatma çabaları, hizmetlerimizi engelleme çabaları… Yok efendim, ‘Silkeleyin bu belediyeleri!’ Allah aşkına, burası güreş meydanı mı da birbirimizi silkeleyeceğiz? Allah akıl versin. Akla bak! Silkeleyin belediyeleri! Hadi gel de silkele o zaman! Böyle bir şey olur mu?” şeklinde konuştu. Sancaktepe Belediyesi; ilçenin farklı noktalarında hizmete girecek 3 kreş, 6 park, 1 iletişim merkezi, 1 aile sağlığı merkezi, 1 fitness salonu, 1 sosyal tesis, 1 spor parkı ve 1 meydan için toplu temel atma töreni düzenledi. Törende; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin birer konuşma yaptı. ÖZEL: “ALPER BAŞKAN ARI GİBİ ÇALIŞIYOR” Sancaktepe’nin, iktidarın 31 Mart 2024 seçimlerinde, “alsa kaybetmeyeceğini” düşündüğü yerlerden biri olduğunu vurgulayan Özel, “Seçimlerin iki gün öncesinde, ‘İlk haberi Sancaktepe'den alacağım’ diye meydanlardan söz aldığı, CHP’nin kazanacağına hiç ihtimal vermediği bir ilçe. Ama bu ilçe, kurulduğu günden itibaren, halka hizmet etmek için değil de bir takım alanları ranta açmak için, adeta kente karşı suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş ve geleceği olan bir ilçenin geleceğini karartırcasına işler yapıldığından dolayı, Sancaktepelilerin tedirgin olduğu bir ilçeydi. ‘Her yeşil alan mı arsa olacak? Nefes alacak hiçbir yer mi kalmayacak? Hızla büyüyen eskinin üç belde belediyesinden oluşan bu ilçe, kısa sürede Anadolu Yakası'nın Esenyurt'u mu olacak? Her yer binalarla mı dolacak’ diye endişe ediliyordu. İşte liyakatine güvenilen, eğitimine güvenilen, vizyonuna güvenilen bir genç, bu ilçenin geleceğini planlamak için, bu ilçeyi İstanbul'un Anadolu yakasının göz bebeği haline getirebilmek için, sizler tarafından görevlendirildi. O günden bugüne, arı gibi çalışıyor” dedi. “BİZ İSTANBUL'U SON BEŞ SENE NASIL YÖNETTİYSEK…” “Birbirinden kıymetli, pırıl pırıl, her birisi Alper Başkan gibi iki kişiden birinin oyunu almış, daha fazlasını almış belediye başkanlarımız burada” diyen Özel, özetle şunları söyledi: “Tabii onların takım kaptanı, İstanbul'un iki dönemdir kaderini değiştiren ve Türkiye'nin geleceğine umutla bakmasını sağlayan ismi Ekrem İmamoğlu aramızda. Daha geçen Mart'ta millete gittik. Dedik ki, ‘Biz, İstanbul'u böyle yönetiyoruz. Kadıköy'ü böyle yönetiyoruz. Ataşehir'i böyle yönetiyoruz. Sancaktepe'yi de böyle yöneteceğiz’ dedik. İnsanlar oylarını verdiler ve Alper Başkan’ı göreve getirdiler. ‘Biz İstanbul'u son beş sene nasıl yönettiysek, ranta değil de halka hizmet ederek, israf yapmayıp, oradan arttırdığımız parayı İstanbul'daki insanların yoksulluğuna bir nebze olsun çare bulabilmek için ya da küçücük evladı olan annelerin ulaşımını ücretsiz yapmak için, çocuğa süt vermek için, okuldaki çocuğun beslenme çantasını doldurabilmek için hizmet ettik. Bundan sonra da etmek istiyoruz’ dedik. İstanbullu düşündü ve Ekrem Başkan’a bir kez daha, artan bir destekle görev verdi.” “BİR ANDA TAYYİP BEY’DE BİR HAREKETLENME BAŞLADI” “Bunun üstünden daha 8-9 ay geçti. Daha 1 senesi olmadı, ama bir anda Tayyip Bey’de bir hareketlenme başladı. Ve ‘Bu belediyelerin elini kolunu bağlayalım, hizmet edemez hale getirelim’ diye, her yola başvurdu. Ve bundan sonra da biraz önce Ekrem Başkan’ın da bahsettiği gibi, daha da çirkinleşileceğini gösteriyorlar. Diyor ki, ‘Belediyeleri biraz daha silkeleyin!’ Ekrem Başkan dedi ki, ‘Silkeleme güreş meydanında olur.’ Bizim Manisa'da, bilhassa Akhisar, Türkiye'nin en çok zeytin ağacı olan, en bereketli topraklarından bir tanesidir Akhisar ilçemiz. Silkeleme, bizim orada da zeytin ağacında olur. O verimli zeytin ağacından aldığını alırsın, son kalanlar da kalmasın diye silkelerler o ağacı. Tayyip Erdoğan'ın bilinçaltı şunu söylüyor. O da bir şeyi görüyor, ben de görüyorum. Belediyelerimizin ilk 7-8 aylık performanslarını ölçtürdük. Türkiye çapında, Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin memnuniyet oranı, ortalama yüzde 58. Yani tek bir belediye olsa, vatandaşa sorduğunuzda, yüzde 58 oyla yeniden seçilecek. Biz görüyoruz bunu. Gurur duyuyoruz.” “MUTLU OLMASI GEREKİRKEN HASETLİK YAPIYOR, KISKANÇLIK YAPIYOR” “Tayyip Bey'in de demek ki vatandaşıma iyi hizmet ediliyor, deyip mutlu olması gerekirken, ama o hasetlik yapıyor, o kıskançlık yapıyor, o bu başarının bize yeni seçim başarıları, yeni 31 Martlar ve iktidar getireceğini görüyor, o yüzden de talimatlar yağdırıyor. O son söylediği, o ‘silkeleyin’ sözü, aslında daha önce kapalı kapılar ardında, ‘Bu CHP'li belediyelerin imkânlarını daraltın. (Peki efendim.) Bu bizim bu belediyeler, Sancaktepe Belediyesi'nin 2 milyara yakın borcu varmış. Bunu AK Partili belediye zamanında yaptı ama SGK’ya, vergi dairesine, faizini de koyun bir seferde bu parayı Sancaktepe'den alın. (Peki efendim) Başka nereden bunlara para gidiyorsa, kaynaklarını kesin. (Tamam efendim.)’ Sonra dönüyor bir bakıyor, Sancaktepe çalışmaya devam ediyor. Ataşehir çalışmaya devam ediyor. Kadıköy çalışmaya devam ediyor. İstanbul Büyükşehir çalışmaya devam ediyor. İyice çıldırmış, bakana dönüyor diyor ki, ‘Biraz daha silkeleyin, biraz daha silkeleyin. Bugüne kadar ne yaptıysak durduramadık, biraz daha silkeleyin’ diyor. Vallahi siz bunu yapmaya devam ederseniz, zaten vatandaş sizden yaka silkiyordu, ilk seçimde sizi sırtından silkeleyip atacak Tayyip Bey, silkeleyip atacak.” “ONLAR KREŞİN, ÇOCUĞUN, KADININ VE HUZURUN DÜŞMANI” “Geçen hafta yazı yollamıştı, ‘Kreşleri ya siz kapatın, ya gelip ben kapatacağım’ diye. Hep birlikte gördük; anneler dikildi karşısına. Anneanneler, babaanneler dikildi. ‘Evladımızın kreşine, torunumuzun kreşine dokunmayın’ dediler. Geri vites yaptı. O gün ben Ankara'da söyledim, Ekrem Başkan İstanbul'da söyledi. ‘O iş o kadar kolay değil’ dedik. ‘Hodri meydan’ dedik.’ Gel bakalım garibanın kreşini kapat da görelim’ dedik. Bugün de üç tane daha temel atıyoruz. O yüzden, onlar kreşin düşmanı, onlar çocuğun düşmanı, onlar çocuğunu bırakıp da çalışmaya giden, ‘Evime bir somun ekmek de ben getireyim’ diyen kadının düşmanı. Onlar huzurun düşmanı. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları, hepinizin evladı, hepinizin kardeşi, hepinizin yoldaşı. Paraları kaynağında keserek hizmete engel olmaya çalışanların esas yaptığı iş, Sancaktepe Belediyesini nasıl kaybederiz? Buradan Tayyip Bey'e bir daha söylüyorum. Eğer vatandaşın gönlünden düştüysen, bunun çaresi vardır; gönlünü geri kazanmak. Bunun için çirkeflik yapmak, arkadan çelme çakmak, belediyenin hizmet aracının lastiklerini patlatmakla olmaz. Ne yapman lazım? O gönle yeniden girmek için, çalışmak lazım. Daha iyisini yapmak lazım. ‘Onlar üç yapıyorsa ben de beş yaparım’ dersen, vatandaşın gönlüne girersin.” “VATANDAŞIN GÖZÜNDEN DÜŞEN, ÇOK YAKIN ZAMANDA İKTİDARDAN DA DÜŞECEKTİR” “Yok, bunu yapmayıp, ‘Ben yapmadım. Ben bıraktığımda İstanbul'da sıfır kreş vardı, şimdi 100’ü geçmiş. Ben bunlara engel olayım’ dersen; ‘Ben bıraktığımda 10 tane metro vardı. Hepsi de durmuştu. Kaynağı yoktu. Parası yoktu. İlerlemiyordu, durmuştu. Ben bıraktığımda 10 atıl metro vardı. Ama bu Ekrem İmamoğlu nasıl yaptıysa yaptı, dünyadan para buldu, kredi buldu, israfı durdurdu, parayı doğru yerlere yönlendirdi ve 10 tane metroyu birden, on metro inşaatını birden yaptı’ deyip, ‘Ben bunlara engel olayım, çalıştırmayayım’ dersen ya da ‘Esenyurt'u ben aldığımda 100 bin nüfusluydu, 1 milyon oldu, elimden aldılar’ dersen; Esenyurt'a kayyum atarsan, Ovacık'a kayyum atarsan, alamadığın belediyelere hazımsızlıkla kayyum atarsan, paralarını kesersen, ‘Hizmete mani olmaya çalışayım’ dersen, o vatandaşın gönlünden düştüğü yere geri gelemezsin. Ama bunları yaptığın zaman, vatandaşın bir de gözünden düşersin. Gönlünden düşenin gönlüne girmek için imkanı olur. Ama bunları yapan, vatandaşın gözünden düşerse, bir daha vatandaşın gözüne girmenin imkanı yoktur. Ve vatandaşın gözünden düşen, çok yakın zamanda vatandaşın konulacak ilk sandıkta iktidardan da düşecektir. Bunu hep birlikte göreceğiz.” İMAMOĞLU: “TAM 65 KİLOMETRE METRO HATTINI İSTANBUL'A HEDİYE ETMENİN GURURUNU YAŞIYORUZ” İsrafın önüne geçen, tasarruf anlayışla hizmet üreten, hizmeti de vatandaşın ihtiyaçlarına göre düzenleyen bir anlayışla yol yürüdüklerini belirten İmamoğlu, iktidarın tüm engelleme çabalarına rağmen; metrolardan kreşlere, Kent Lokantalarından Bölgesel İstihdam Ofislerine, altyapı çalışmalarından çevre yatırımlarına kadar birçok konuda başarılı çalışmalar yürüttüklerinin altını çizdi. Yapımına 2017 yılında başlanan, ancak yüzde 2 ilerleme seviyesindeyken yapımı, önceki İBB yönetimi tarafından durdurulan Çekmeköy-Sancaktepe Sultanbeyli metro hattını, finansmanını sağlayarak büyük oranda tamamladıklarını belirten İmamoğlu, Allah'a şükürler olsun ki, Çekmeköy-Sancaktepe arasını sizlerin hizmetinize açtık. ‘Hayırlı uğurlu olsun’ dedik. İşte bu yönetim disiplininin olmadığı, israfın ve bu disiplinle beraber iş akışının planlanmadığı bir düzenden, işi iyi planlayan, finansmanını tasarlayan, ona göre süreç yöneten, erdemli ve ahlaklı anlayışla bu ve buna benzer işleri başararak, gerçekten İstanbul'un tarihinde olmayan güçlü bir beş yılı, tam 65 kilometre metro hattını İstanbul'un tamamına hediye etmenin de gururunu yaşıyoruz. Sultanbeyli olan bağlantısını da inşallah önümüzdeki sene sonu hep birlikte açacağız” şeklinde konuştu. “KENDİ İÇİNDE SOSYAL ADALETİ SAĞLAYAMAYAN BİR ÜLKE, GELECEĞE ASLA GÜVENLE BAKAMAZ” “Lütuf yapar gibi, bazen bir imzayı bile bizden esirgeyen devleti yöneten aklın ve onun temsilcilerinin, günü geldiğinde Türkiye genelinde de bu yaptıkları ayırmacılığı, bu yaptıkları ayrıştırmayı, partizanlıkla ilgili bu süreçlerle alakalı vatandaşımızın bugünün iktidarına gereken dersi vereceğinden hiç şüphem yok; aynen İstanbul'daki gibi” diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “Kendi içinde sosyal adaleti sağlayamayan bir ülke, geleceğe asla güvenle bakamaz. Milletin fertleri arasında, sahip oldukları gelir ve imkânlar açısından büyük uçurumlar varsa, çalışan emekçiler karşılığını alamıyorsa, belirli bir partiye, belirli bir inanç, köken ya da sosyal kimliğe sahip olmak vatandaşları devlet karşısında farklı konumları oturtuyorsa, o ülke huzur bulmaz, büyüyemez, güçlenemez. Yanlış ve kötü niyetli ekonomi politikalarıyla bu ülkeyi fakirleştiren, sosyal adaleti yerle bir eden iktidara karşı, halkın yanında duran, halkçı belediyeler, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, yani bizler varız. O bakımdan gurur duyuyoruz bütün arkadaşlarımla. Tam da böylesi bir süreçte işte onun için Halk Süt dağıtıyoruz. Onun için Halk Ekmek’le, onun için yüz binlerce annenin cebine Anne Kart koyarak, emekliye pazar desteği vererek, üniversite öğrencilerine dağıttığımız bursları gözümüzü kırpmadan milletin parasını millete vererek, Allah'ın izniyle vatandaşlarımızın bu zor günlerinde yanında olmaya hem siyasi anlayışımızı hem milletimize layık olma bilincini asla terk etmeyeceğimizi buradan, bütün Türkiye'ye duyuruyoruz. Çünkü bizler biliyoruz ki, bir partinin ya da bir avuç insanın değil, halkın belediyeleriyiz, halkın yöneticileriyiz. Gücümüzü sadece halktan, elbette ki haktan alırız” “İKTİDARIN TAHAMMÜL EDEMEDİĞİ GERÇEK BUDUR” “İşte iktidarın da tahammül edemediği gerçek budur. Bakın; onun için seçimden sonra soruşturmalar, davalar, kayyumlar vesaire vesaire... Kreşi kapatma çabaları, hizmetlerimizi engelleme çabaları… Yok efendim, ‘Silkeleyin bu belediyeleri!’ Allah aşkına, burası güreş meydanı mı da birbirimizi silkeleyeceğiz? Allah aşkına, Allah akıl versin. Hani bir insan ne der? ‘Git belediyelerden şu SGK borcunu tahsil et kardeşim’ der. Akla bak! Silkeleyin belediyeleri! Hadi gel de silkele o zaman! Böyle bir şey olur mu? Devletin kurumlarına, devletin yöneticilerine böyle bir şey denir mi, böyle bir şey söylenir mi Allah aşkına? Ben size bir şey söyleyeyim mi? Ben, bir başka partinin belediye başkanını elini sıktığımda mutlu oluyorum. TBB olarak herkese ulaşmanın gayreti içerisindeyim. Biz, siyasi ayrım yapmıyoruz ki. O bakımdan ben buradan duyuruyorum: Partinin kurumlarını da ülkenin kurumlarını da ülkenin kurallarını da altüst eden bu anlayıştan acilen kurtulmamız lazım. Bu anlayışın olduğu yerde ekonomi de iyi olmaz, insanların huzuru da iyi olmaz. Bir kere siyasi rakiplerle güreş tutmak için değil… Bakanlar partinizin değil, bakanlar milletin bakanı. Bakanlar, millete ait olan bakanlıkları yönetiyor. Aynı İstanbul'u yöneten Ekrem İmamoğlu 16 milyona sorumlu olduğu gibi, aynen Alper Yeğin Başkanımızın 550 bin Sancaktepeli’ye sorumlu olduğu gibi. Yani biz, ‘İstanbul'da silkeleyin’ diyen anlayışın evlatlarını da torunlarına da hizmet ediyoruz. Gururla da ediyoruz. Bu nasıl bir akıl?” “17’Sİ BİR, EKREM İMAMOĞLU TEK” “31 Mart seçimleri öncesi bile ne yaptılar? 17 bakanla İstanbul'da seçim çalışması yaptılar. Öyle değil mi? Yani 17’si bir, Ekrem İmamoğlu tek! Neymiş? Sayın Cumhurbaşkanı'nın adayına seçim kazandıracaklarmış! Ne oldu? Gene milletin dediği oldu, öyle değil mi? Demokrasi, insanlığın insanca yaşaması için nimettir. Onun için bu ülkede, Cumhuriyetin ve demokrasinin bize verdiği o gücü daha da güçlendirerek, ayağa kaldırmanın sorumluğu 86 milyon yurttaşımızda. Cumhuriyetin ve demokrasisinin, Cumhuriyetin kuruluş değerlerinin, Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği o evrensel değerlerin hiçbirisinin aşağı inmesi değil, daha yukarıya tırmanması için sonsuz mücadele vereceğiz. Bu yoldan asla sapmayacağız. Bizim derdimiz bu. Bizi engellemeye çalışsalar da işte bugün Sancaktepe'deki sevgili kardeşim Alper Yeğin’in temel atma törenindeyiz. Başladığı eserlerin geldiği seviyeleri gördük. İcraatçı ve halkçı yönetim anlayışımızın Sancaktepe'de yükselmesinden büyük gurur duyuyorum. Yeter ki sizler, size ait olan belediyeyi ve onun yöneticilerini desteklemekten vazgeçmeyin. Partizanlığı unutun, iyi iş yapanı alkışlayın. Kötü iş yapanı uyarın, iyi iş yapanın yanında olun. Sancaktepe sizindir, İstanbul sizindir, Türkiye sizindir. Sancaktepe, 550 bin Sancaktepelinindir. İstanbul, 16 milyon İstanbullunundur. Türkiye, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşlarınındır. Bu kadar net. O bakımdan emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yolu açık olsun sevgili başkanımızın. Başlattığı işleri Allah tamamına erdirsin. İnşallah hep birlikte açılışlarını yapar, milletimizle birlikte içinde gezeriz.”
 
Üst