Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) 2018 yılından bu yana ulusal koordinatörlüğünü yürüttüğü, her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası (AHH), Üsküdar Meydanı’ndaki kapanış etkinliğiyle son buldu. Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının sözleşme makamı ve TBB’nin nihai faydalanıcı olduğu, “Şehirlerde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik için Avrupa Birliği Desteği Projesi” (SKUP Türkiye) kapsamında düzenlenen AHH’nın kapanış etkinliğinde, TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Elçi Müsteşar Jurgis Vilcinskas birer konuşma yaptı. “HEDEFİMİZ; ALIŞKANLIKLARIMIZI DEĞİŞTİRMEK” Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ü yanına davet ederek konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi: “2018 yılından bu yana, Hareketlilik Haftası’nın ulusal koordinasyonunu TBB üstleniyor. Hedefimiz; açıkçası biraz alışkanlıklarımızı değiştirmek, şehrin daha çok hareketlilikle yaşanmasını sağlamak. Bu anlamda özellikle yeşil çözümler, yerel kararları daha çok yayanın lehine, insanların lehine almak ve o insanları daha çok dolaşabildikleri bir şehir var etme konusunda sürdürülebilir bir gelecek inşası. Tüm yurtta belediyelerimiz, bu konuda güçlü adımlar atıyor. Hafta kapsamında, birçok ilimizde çalışmalar ve etkinlikler yapıldı. Yapılmaya da devam edecek. İnşallah o alışkanlıklar, diliyor ve istiyoruz ki, hepimizi harekete geçirsin. Ulaşılabilir bir şehri güçlendirme noktasında, yürümeyi, bisiklet binmeyi ve toplu taşıma kullanmayı teşvik edici çalışmalarımız var. Ulaşım tercihlerimizde, özellikle çevre ve sağlığımıza etkilerini anlamlı hale getirmek için kent sakinlerinin katılımıyla, daha verimli ve daha erişilebilir bir ulaşım sistemi kurmaya gayret ediyoruz. “MAKUL MESAFEDE YÜRÜYEREK TOPLU TAŞIMAYA ERİŞMENİZİ TALEP EDİYORUZ” “Bu yönüyle, İstanbul'un toplu taşımadaki en büyük hamlesinin raylı sistemler olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Raylı sistemler, çevreci bir yatırımdır, maliyeti yüksek bir yatırımdır. Ama üzülerek söylüyorum, çoğu yerde, raylı sistemler yatırımlarını açtığımız andan itibaren, insanlarımızın bazı alışkanlıklarını değiştirmeyle ilgili sıkıntı çekiyoruz. Geçmişten bugüne alışılmış olan, kapısının önünden el atıp minibüse binmeyi veya otobüse binmeyi devam ettirmek istiyorlar. Ama bu, böyle değil. Büyüyen bir şehir. Ve artık farklı bir nüfusa doğru gidiyor. Biz; bazı konularda, bazı hamlelerde ne yazık ki gecikmiş de bir şehiriz. Bu yönüyle diyoruz ki; makul mesafede yürüyerek toplu taşımaya erişmenizi talep ediyoruz. Tabii ki yürüyebileceğiniz konforlu kaldırımları, engelli geçişini sağlayan, yaya yolculuğunu sağlayıcı tedbirleri almak da bizim ve ilçe belediyelerinin sorumluluğumuzda. Ama bunları yaptıktan sonra da özellikle attığımız adımlarla, emisyon salımını azaltan, toplu taşıma sürecini kullanırsanız anlamı var; kullanmazsanız yok. Bu bakımdan her vatandaşımızı daha fazla hareketliliğe, daha fazla adım atmaya buradan teşvik ediyorum. Herhalde yürüyeceğiz değil mi? Harika.” “SALACAK’IN YENİ HALİNİ GÖRDÜM, VALLAHİ BAYILDIM” AHH’nin bu yılki temasının “paylaşımlı kamusal alanlar” olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Belediyecilik deneyimimle söyleyebilirim ki; iyi tasarlanmış orta alanlar, farklı amaçlar için, farklı gruplardan insanları bir araya getirerek daha huzurlu, daha paylaşımlı bir şehri hissettiriyor insanlarımıza. Az önce Harem'den buraya gelirken, Salacak’ın yeni halini gördüm. Vallahi bayıldım. Çünkü insanlar cıvıl cıvıldı. Daha önce işgal altındaydı ve ne yazık ki kullanılmaz durumdaydı. Yeter ki paylaşımlı alanlarımız artsın, insanlarımız bir araya gelsin, etkileşimleri fazlalaşsın. Bu yaşam kalitesini arttıran ama daha çok da insanlarımızın birbirini tanımasını görmesini, birbirine saygı duymasını, birbirini sevmesini sağlıyor. Aslında bu tür kamusal alanlar, iddiayla ifade edeyim, sadece o şehrin değil, bizim gibi kocaman büyük şehirlerin, mega şehirlerin oluşturduğu o atmosferin, dünya barışına dahi yüksek seviyede katkısı vardır” şeklinde konuştu. “EMİNÖNÜ MEYDANI’NI, SARAYBURNU’NU, BÜYÜKÇEKMECE’Yİ MUTLAKA GÖRÜN” Bu kapsamda yeşil alanlar, kamusal alanlar ve meydanlar yapmaya devam edeceklerinin altını çizen İmamoğlu, “Salacak örneği ve buna benzer birçok örneğimiz; kullanılmayan, gizliymiş, kapalıymış gibi ya da orayı birine sarıp vermekmiş… Bu tarz değil, tam aksine açan, insanların lehine kullanan… İşte mutlaka Eminönü Meydanı’nın yeni halini görün veya Sarayburnu’na gidin, Sarayburnu'nun yeni halini görün. Bu yönüyle sağlıklı alanları, hepinizin hizmetine sunmaya devam etmeyi kendimize ilke edindik. Tam da bu paylaşımlı kamusal alanlar düşüncesini hizmet eden bir duruş” dedi. Bu kapsamda yenileyip, hizmete açtıkları Büyükçekmece sahillinin de aynı düşünceyle hazırlandığını belirten İmamoğlu, “Bana göre çok özel bir alan çıktı. Bir başka detay; katılımcılık. Buraların bir başka tarifi, demokrat alanlar. Buralarda insanlar bir araya geldiklerinde ve aktif rol aldıklarında, mekanlar daha da şekilleniyor ve yaşadıkları kentin daha iyi olmasına da katkı sunmaları adına birtakım metotları devreye sokmak lazım. Burada da katılımcılığı teşvik eden bir süreci devreye almak, her belediye başkanının, mutlaka ve mutlaka amacı olmalı” diye konuştu. “BİR YERDE KARAR VERMEKTE ZORLANIYORSANIZ…” “Sürdürülebilir bir kent tasarımını, kent sakinleriyle birlikte, el ele yürüttüğünde, hata yapmazsınız” diyen İmamoğlu, konuşmasını özetle şu sözlerle tamamladı: “Ben, bazen diyorum belediye başkanı arkadaşlarıma, eğer siz bir yerde karar vermekte zorlanıyorsanız, tek kılavuzunuz var; o da ‘Gidin, vatandaşa söyleyin, sorun, onlar size doğru yolu gösterir.’ 2014’ten beri, bana en güzel proje öğütlerini veren, vallahi de billahi de çocuklar. İlk defa bir ziyaret yaptığımda, yeni seçildiğimde, bir ilkokul ziyaretiydi, okul açılma dönemiydi. ‘Çocuklar ne istiyorsunuz’ dediğimde; park, yeşil alan, ağaç, meydan, spor sahası yanıtlarını aldım. O bakımdan, bu bağlantıyı ve özellikle demokrasiyi teşvik eden bu tür alanların varlığını büyütmek lazım. Yaygınlaşmasını sağlamak lazım. Tabii bu ortamlar, harekete geçmemizi de sağlıyor. Birbirimizi motive ediyoruz. AHH’nin de tam amacı bu. Umarım, TBB’nin de desteğiyle, bütün Türkiye'deki yerel yönetimlerin, bu duyguya ve bu talebeye, arzuya karşılık veren bir ortamı yaratarak, planlı bir çalışmayla, bütün ülkemizde başarıya ulaşır.” “TBB ELİYLE BELEDİYELERİN DAHA GÜÇLÜ OLMASINI SAĞLAMAK ADINA…” “Ulaşımı sürdürülebilir, erişilebilir kılmanın iklim değişikliğinin getireceği olumsuzluklara karşı da büyük bir hizmeti var. Görüyorsunuz; artık yağmurların şekli değişti, mevsimlerin şey değişti. Kuraklık hepimizi korkutuyor, ürkütüyor. Bazen iki ay, üç ay hiç yağmur yağmadığında, ‘Acaba ne oluyor’ diye birbirimize sormaya başlıyoruz. Bu söylediğimiz her şeyin, sadece kişisel sağlığınıza, insanların birbiriyle olan ilişkisine ya da şehrin düzenine, nizamına huzuruna değil, aynı zamanda kesinlikle bütün iklimin düzelmesine de büyük katkısı var. Yerel yönetimlerin çok değerli olduğunun farkındayız. Yerel yönetimler, bütün insanlara en yakın idare, yani kamu yönetimi. Bundan dolayı, bizler, yerel yönetimlerin güçlenmesi ve güçlendirilmesi için de yoğun bir çaba içerisinde olacağız. TBB eliyle, mutlaka belediyelerin daha güçlü olmasını sağlamak adına, değişikliklerin yapılması için büyük gayret göstereceğiz. Umuyorum birlikte, sadece daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir değil, aynı zamanda adil yaşam alanları, şehirler ve insanları daha iyi temsil eden kentler hep birlikte tasarlarız. Ve hep birlikte, inşallah yaşadığınız şehrin her metrekaresinde, kendinizi o şehrin yabancısı değil, tam aksine Üsküdar'ın meydanında gezerken sanki ya da dolaşırken, evinizin salonundaymış gibi, eviniz gibi hissedeceğiniz şehirler var edelim. Temennimiz bu.” ELÇİ MÜSTEŞAR VİLCİNSKAS: “YOLUMUZ UZUN,HEYECANINIZA ORTAĞIZ” AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Elçi Müsteşar Vilcinskas da konuşmasında, özetle, “Sizlere şunu söyleyebilirim; AB, Türkiye'yle ve İstanbul'la, bu dönüşümü gerçekleştirmek için çalışmaya ve sizleri desteklemeye devam edecek. Bunu nasıl yapacağız? Öncelikle sürdürülebilir kentsel hareketliliğe geçiş için gerekli olan konularda, o büyük dönüşümü sağlamakta en iyi uygulamaları sizlerle paylaşacağız. Depreme dayanıklı ulaştırma ağlarının yapılmasını sağlayacağız ve bunun için destek sunacağız. Atık ve su yönetiminin modernleştirilmesi için yardımcı olacağız. Ve deniz yoluyla taşımacılığında karbonsuzlaştırılması için desteğimizi sunacağız. Size söz veriyorum. Sizler bu zorluklarla uğraşırken, bu sorunlara çözüm ararken, bu yolda yalnız olmayacaksınız. Bundan sonrası için de güçlü ve kalıcı iş birlikleri kurmayı ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı. Vilcinskas, konuşmasının sonunu, Türkçe olarak, “Yolumuz uzun. Heyecanınıza ortağız” sözleriyle tamamladı. Etkinliğin sonunda, 2021 yılından beri İBB ve iştiraki İSPARK ortaklılığıyla düzenlenen sosyal sorumluluk projesi “Bisiklet Okulu”ndan bu yıl mezun olanların bir bölümüne sertifikaları, İmamoğlu ve İSPARK Genel Müdürü Ali Arzuman tarafından verildi.