Jinekolojik Kanserlere karşı tarama testi hareketi başlıyor
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu, jinekolojik kanser ayı olan Eylül ayına özel olarak erken teşhisin önemine dikkat çekti. Rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri, rahim içi, vajina ve vulva kanserlerine karşı tarama testleri hayati anlam taşıyor. CİSÜ Platformu üyesi TAPV (Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı) Üreme Sağlığı Eğitimcisi Nurşen Kanbur, “Risk grubunda olmasanız bile düzenli kontrolleri ihmal etme lüksümüz yok. Vakit kaybetmeden tüm kadınları tarama testine davet ediyoruz” dedi.
Ulusal Kanser Enstitüsü'ne göre, 2023 yılının sonuna kadar yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde 106 binden fazla kadına jinekolojik kanser teşhisi konma ve 32 binden fazlasının bu kanserden dolayı hayatını kaybetme ihtimali bulunuyor. Platform Sözcüsü Kanbur, “Bu kanserlerin her biri için, genetik faktörler de dahil olmak üzere farklı risk faktörleri var. Ancak pek çok kadın+ yüksek risk grubunda olmadan da bu hastalığa yakalanabiliyor. Bu yüzden risk grubunda olmasanız bile düzenli kontrolleri ihmal etmemelisiniz” uyarısını yaptı.
En sık görülen: “Rahim kanseri”
Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl ‘bilgilen, tarama yaptır, aşı yaptır’ sloganıyla tüm kadın+’ları farkındalık kampanyasına davet ettiğini belirten Kanbur, jinekoloik kanser türlerinin belirtileriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Rahim kanseri (uterus veya endometriyum kanseri) en sık görülen jinekolojik kanserdir. Erken teşhis, rahim kanserinin başarılı bir şekilde tedavi edilme şansını artırır. Olağandışı vajinal kanama, lekelenme veya akıntı yaşıyorsanız bir doktora görünmelisiniz. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumak, rahim kanseri riskini azaltmanın bir yoludur.”
Kanbur, rahim ağzı kanseri ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Rahim ağzı kanserinin belirtileri arasında ise gene anormal vajinal akıntı veya kanama, vajinal seks sonrası kanama, vajinal koku ve pelvik veya karın ağrısı yer alır. Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız bir jinekologa gitmelisiniz. Rahim ağzı kanseri vakalarının çoğu artık önlenebilir. HPV aşısı 9 yaştan itibaren 46 yaşa kadar olan uygulanabiliyor. Rahim ağzı kanserini erken tespit etmenin en iyi yolu düzenli aralıklarla Pap smear testleri ve HPV testleri yaptırmaktan geçiyor.Menopoz döneminde tüm kadın+’lara rahim kanserinin riskleri ve semptomlarının anlatılması gerekiyor.”
Şu anda yumurtalık kanseri için etkili bir tarama bulunmadığına dikkat çeken Kanbur, birkaç haftadan uzun süredir şişkinlik, idrar semptomları (aciliyet veya sıklık), pelvik veya karın ağrısı, yemek yemede zorluk veya çabuk doyma hissi gibi belirtiler varsa bir jinekoloğa gidilmesi gerektiğini vurguladı. Kanbur ailede meme ve yumurtalık kanseri öyküsü, Lynch sendromu, BRCA gen mutasyonları gibi durumlarda yumurtalık kanseri riski yüksek olanları taramak için transvajinal ultrason ve CA 125 kan testleri yaptırılabileceğini söyledi
Belirtilere dikkat
Vajinal kanserin belirtileri arasında ise alışılmadık vajinal kanama, cinsellik sonrası kanama, ağrı, idrara çıkma veya bağırsak hareketlerinde sorunlar, sulu akıntı veya vajinada şişlik veya kitle yer alıyor. Vulvar kanseri veya kanser öncesi belirtileri arasında kronik kaşıntı, anormal kanama veya akıntı, cilt rengi değişiklikleri (daha açık veya daha koyu, kırmızı veya pembe), siğil benzeri veya ham yüzeyli şişlik yer alır. Vulvar kanseri için standart bir tarama olmasa da neye bakacağını bilmek erken teşhise yardımcı olabilir. Vulvada normalden farklı görünen bir alan, bir şişlik veya yumru (kırmızı, pembe veya beyaz), vulvar ciltte kalınlaşma veya açık bir yara varsa mutlaka dikkate alınmalı.
Sağlık Bakanlığı somut adımlar atmalı
Kanbur, Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler ve diğer ilgili kamu kuruluşlarının jinekolojik kanserlerle ilgili bilgilendirme ve farkındalık kampanyaları yapmaları gerektiğini belirterek, “Birçok kadın yeterince bilgi sahibi olmadığı için de bu hastalıklara yakalanabiliyor, ya da tedaviye çok geç başlanabiliyor. Tarama testleri ve HPV aşıları tüm kadınlar için ücretsiz ve erişilebilir olmalı. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda ciddi adımlar atması gerekiyor” dedi,
CİSÜ Hakkında
CİSÜ Platformu, cinsel haklar ve üreme haklarının temel insan hakları kapsamına girdiği kabulüyle; cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ve hizmetlerine hiçbir ayrımcılık olmadan erişimi desteklemek üzere çalışan; ulusal ve yerel sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar, meslek örgütleri ve akademisyenlerin bir araya gelerek bireyin özel hayatında ve kamusal alanda ortak savunuculuk çalışmaları gerçekleştirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. CİSÜ Platformu 2013-2018 yılları arasında Kahire +20 ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Platformu adıyla çalışma yürütmüştür. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı tarafından desteklenen “Türkiye’de Üreme Hakları ve Sağlığı Platformunun Güçlendirilmesi” projesi kapsamında 2020 yılı şubat ayı itibariyle Platform çalışmaları yeniden aktive olmuştur. Platform cinsel sağlık ve üreme sağlığı, aile planlaması, kadın sağlığı, halk sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, engellilik, sığınmacı ve mülteciler, gençlik ve hukuk alanında çalışmakta olan sivil toplum kuruluşları ve bireysel üyelerden oluşmaktadır.
Daha fazla bilgi için: https://cisuplatform.org.tr/