Şemsettin_Akyurt
Member
- Katılım
- 25 Eyl 2023
- Mesajlar
- 11,438
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 16
Sosyal medyada hepimizin karşısına çıkmıştır, gerçek ile sahtesini ayıramadığımız olaylar. Bazen içimizin acıdığı bazen gülmekten kırıldığımız çekimlerin kurgu olduğunu öğrenince kerizlenmiş bir ruh hali kaplıyordur herhalde bir çok kişiyi. Türkiye futbol dünyasının da benim için bu sosyal medya platformlarından bir farkı yok. İçinde bir çok kurgu barındırıyor bana göre.Şahsım bu satırlarda hep bir sistem lafı tutturmuştur zaten. Kah sistemin gücünün belli bir yere kadar yettiği kah sistemin devreye hiç girmediği sezonlar da olmamış değildir onu da kabul edelim. Ama öyle bir son 3 sezon oynuyoruz ki bu yapılan kurgular çok basit hal almaya başladı. Daha doğrusu bizler çok aptal yerine konuyoruz asıl acı tarafı bu işin. Hele hele de son 2 sezondur. Trabzon şampiyonluğu ile başlayan bu süreç geçen sene ve bu sene ki SARI FİNALİ kurgusu ile devam ediyor. Trabzon’nun nasıl şampiyon olduğunu hepimiz biliyoruz. Tartışamayız, tartıştırmazlar bile. Ama geçen sene ve bu sene ilginç. Deniyor ki ey sarılar; siz ikinizi tepede yanlız bırakacağız orada kim kimi yerse. Geçen sene turuncuya çalan sari başardı bu sene bence ibre açık sarıdan yana. Hem kendi maçlarında yaşadıkları (geçen sene 15-20 bandında penaltı attı ikisi de) hem de bize yaşatılan VAR tecavüzleri işi çok net ortaya koyuyor. Ayaklarına bir başka takımın hele hele de Beşiktaş’ın bağ olmasını da hiç istemiyorlar. Bu sene biri maçların hepsini kazanmış biri sadece 1 beraberlik almış ama teknik direktörlerinden başkanlarına kadar P.tesi günleri medyada ağlayıp ağlayıp sağı solu tehtid ediyorlar. Sosyal medyada kendilerini mağdur gösterme çabaları da inanılmaz şekilde devam ediyor. Büyük ihtimalle kurgunun birer parçası bunlar. Ama Beşiktaşlı’nın içinde öyle bir şüphe var ki orası bomba zaten. Soru şu; acaba bizim yetkililer de bu kurgunun içinde rol alıyorlar mı? Trabzon senesi hoca krizi, sonraki ve bu sene zoraki kurulmuş yetersiz kadrolar. Tepkisiz durmalar, federasyondan habire fırça yemeler. Ne bilim düşündükçe insanın inanası geliyor. Neyse kimin günahı varsa boynuna. Biz sahanın içine geçelim. Bu sefer ilk olarak bireysel analiz. Öncelikle Amir. Bu arkadaşın et mi tavuk mu balık mı olduğunu ben anlamıyorum. İstatistikler bakınca geçen seneden itibaren çok yüksek bir galibiyet yüzdesi var ama maçların çoğu gazozuna. Bu sene başı işler biraz ciddileşti ayaklar açıldı. Acaba büyük takım topçusu mu sorusu kafamda çınlayıp duruyor. Beklenti o ki, 6 numara dönenleri toplayacak tekrar oyuna sokacak, rakibi ısıracak top çalacak, ara ara rakip ceza alanına koşu atacak, süpriz goller bulacak aaa Josef tarif ettim farkında olmadan. Bu adam o değil. O yüzden ilk maç itibari ile Salih’in o poziyonda denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne de olsa yerli malı yurdun malı 3 kişi kontenjanımızı rahatlatır. Onur kalite eksik başladı maça. Ama o kadar koştu o kadar mücadele etti ki taraftar yaptığı kötü ortaları yada geç pasları unuttu çıkarken alkışlandı. İyi takımlarda mutlaka arka tarafta bir başbakan olmuştur. Biz de sanırım bulduk bu sefer. Bailly o pozisyon için biçilmiş kaftan. Alıştıkça daha iyi olacak. Ox da bu takımın başrollerinden birinde mutlaka olmalı. O yüzden Amir dışarı Salih 6 numara diyorum ki, Gedson yanına İngilizi monte edebilelim. Ön tarafta Raşit’e ikinci yarı oynadığı futbol itibari ile hoş geldin diyorum. Allah başımızdan eksik etmesin. Cenk ve Abu'nun daha hareketli daha tempolu olması şart oğlu şart ikisi de takımı ateşlemekten uzaktı dün. Rebic abimizin de ne sorunu olduğunu bir sormak lazım. Çünkü kendisi de bu takıma lazım. Genel itibari ile ise takım ilk yarı çok ama çok ağır oynadı. Bırak televizyon başında stadyum içinde uyumak mümkündü. Ne forvet ne ortasaha gerekli tempolu koşuları atmadı. Ne zaman gol yendi, takım birbirine yaklaşık oynamayı kısa pasların ardından bindirmelerin önüne gerekli ara paslarını salmayı keşfetti. Doğal olarak bu futbolda Raşit gibi Ox gibi Cenk ve Abu gibi yetenekli ayakların ön plana çıkıp pozisyon üretmemizi sağladı.Aslında yavaş yavaş temponun oluşması genel itibari ile iyidir. 7. ve 8. Haftadan başlayıp takımın üst düzeye çıkması seni Nisan’a kadar yukarıda götürür. Ondan sonrası da zaten şampiyonluk gazı ile biter. Ama Beşiktaş’ın bahsettiğimiz alşıma ve başlangıç döneminde Konya , ADS ,Trabzon, GS deplasmanları mevcut. Yersen sana afiyet olsun..