Nazar, dünyadaki birçok kültürde yer alır ve insanların yaşayış şekillerini, kullandıkları eşyaları hatta kendilerini kötü enerjilerden korumak için kavranan, kimine göre gerçek kimine göre batıl bir inanç sistemidir. Nazarın kökeni nedir? diye araştırma yapıldığında, çok eski çağlara kadar uzandığı görülür. Dünya üzerindeki çeşitli topluluklarda ve dinlerde, farklı şekillerde görülse de ortak noktaları elbette ki bulunmaktadır. Nazar, kem gözün kötü enerjiler yaydığına veya olumsuz etkiler altında kalmak fikrine dayanır.
Nazar, klasik Türk inancına göre göz değmesi ile bulaşır ve negatif etki alanı yaratır. Toplum, bu negatif etkilerden arınmak için nazar duaları, nazar boncuğu, tütsü yakma gibi çeşitli yöntemlere başvurur. Nazar eden gözden kaçınmak için çoğu zaman nazar boncuğu denilen objeye başvurulur. Bu obje, mavi beyaz ve siyah renkler içeren bir göz şeklindedir. Bu göz, negatif enerjileri veya kötü niyeti kendine çekip, takan kişiyi koruyacağı inancı taşır.
Türkiye, Yunanistan, İran ve İsrail gibi ülkelerde nazar boncukları, evlerin eşiklerine, arabaların aynalarına veya bebeklerin kıyafetlerine takılarak nazarın etkisini engellemek veya dağıtmak amacıyla kullanılır.
Nazar inancı eski kültürdeki birçok korunma yöntemi ile baş göstermektedir. Örneğin İslam kültüründe başvurulan en etkili yöntem nazar duasıdır. Yeri geldiğinde özel ritüeller ve koruyucu tılsımlar kullanılır. Hristiyanlıkta nazardan korunma yöntemleri nedir diye sorulursa, nazarı kovma amacıyla dua edilir veya semboller kullanılır. Ayrıca, Yahudi geleneklerinde de benzer inançlar ve koruma yöntemleri bulunur.
Nazar Boncuğu: nazarın gözünden sakınmak adına yaygın olarak kullanılan bir semboldür. Kötü enerjilerin veya kötü bakışların kişiye veya değer verdiği şeylere zarar gelmemesi için kullanılır. Günümüzde Nazar boncuğunun kökeninin, Babil’de şeytanın gözü olarak geçtiği yavaş yavaş kabul edilmeye başlamıştır. İnsanlar kendilerini korumak için bir nevi şeytanın gözüne başvurdukları, çoğu alim tarafından gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.
Fatma Ana Eli: Çoğu Orta Doğu ülkesinde sıklıkla kullanılan “el nazarı” olarak da bilinen tılsımdır. Fatma Ana Eli sembolü, negatif enerjileri ve kem gözleri uzaklaştırır. El nazarı, takılar da dahil olmak üzere ev için dekor olarak da kullanılır.
Koruyucu Dualar: Genellikle İslam dini gibi dinlerde kabul gören bu yöntem, üç harflilerden, negatif enerjiden ve gözden korur. Bu duaları okumak, kişinin ruhunu temizler. Dualar, direkt olarak Tanrı’dan koruma istemek için okunur. İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’de, Ayetel Kürsi, Felak ve Nas sureleri bulunur. Bu sureler kişinin ruhunu temizler ve kötü enerjileri bedenden def eder.
Ev yapımı tütsü veya Aromatik bitkiler: Genellikle paganlık, witchcraft ve şamanizm gibi inançlar bütününde kullanılan bu yöntemler, evin ve bedenin içindeki kötü ruhları veya kem gözü ortadan kaldırır. Bitkilerin dengesiyle oluşturulan tütsüler, hem ortamı hoş kokulara boğar hem de bedensel bir arınma olanağı yaratır.
Soğan ve Sarımsak: Genellikle orta çağda görülen bu yöntem sadece nazar için değil bir efsane olan kan emicilerden korunmak için de kullanılmıştır. Kullanımı yaygın olmasa da bereket için Anadolu sahalarında, mutfak kapısına veya kapı eşiklerine kuru soğan ve sarımsak asıldığı görülür. Soğan ve sarımsak gibi doğal malzemelerin, negatif enerjileri emdiğine inanılır. Bu nedenle, evlerde veya işyerlerinde bu malzemeler bulundurulur ve düzenli olarak değiştirilir.
Nazar, klasik Türk inancına göre göz değmesi ile bulaşır ve negatif etki alanı yaratır. Toplum, bu negatif etkilerden arınmak için nazar duaları, nazar boncuğu, tütsü yakma gibi çeşitli yöntemlere başvurur. Nazar eden gözden kaçınmak için çoğu zaman nazar boncuğu denilen objeye başvurulur. Bu obje, mavi beyaz ve siyah renkler içeren bir göz şeklindedir. Bu göz, negatif enerjileri veya kötü niyeti kendine çekip, takan kişiyi koruyacağı inancı taşır.
Nazar’ın Kökeni ve Kültürdeki yeri Nedir?
Nazar ve nazar boncuğu gibi kavramlar özellikle Akdeniz bölgesinde ve Orta Doğu’da oldukça yaygındır. Nazar’ın bu denli yayılması ve toplumun birçoğu tarafından kabul görmesi, enerji akışının ruhsal bağlantılarla girift olup insan yaşamına etkisiyle kanıtlanabilir. Kökeni nereden geliyor diye sorulduğunda, tam bir cevap bulunmasa da Türklerin eski inancı olan Şamanizm, ele alınabilir.Türkiye, Yunanistan, İran ve İsrail gibi ülkelerde nazar boncukları, evlerin eşiklerine, arabaların aynalarına veya bebeklerin kıyafetlerine takılarak nazarın etkisini engellemek veya dağıtmak amacıyla kullanılır.
Nazar inancı eski kültürdeki birçok korunma yöntemi ile baş göstermektedir. Örneğin İslam kültüründe başvurulan en etkili yöntem nazar duasıdır. Yeri geldiğinde özel ritüeller ve koruyucu tılsımlar kullanılır. Hristiyanlıkta nazardan korunma yöntemleri nedir diye sorulursa, nazarı kovma amacıyla dua edilir veya semboller kullanılır. Ayrıca, Yahudi geleneklerinde de benzer inançlar ve koruma yöntemleri bulunur.
Nazardan Korunma Yöntemleri
Nazardan korunma suretiyle farklı kültürlerde değişik semboller ve yöntemler kullanıldığı görülür. Bu koruma ve korunma yöntemleri şunlardır;Nazar Boncuğu: nazarın gözünden sakınmak adına yaygın olarak kullanılan bir semboldür. Kötü enerjilerin veya kötü bakışların kişiye veya değer verdiği şeylere zarar gelmemesi için kullanılır. Günümüzde Nazar boncuğunun kökeninin, Babil’de şeytanın gözü olarak geçtiği yavaş yavaş kabul edilmeye başlamıştır. İnsanlar kendilerini korumak için bir nevi şeytanın gözüne başvurdukları, çoğu alim tarafından gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.
Fatma Ana Eli: Çoğu Orta Doğu ülkesinde sıklıkla kullanılan “el nazarı” olarak da bilinen tılsımdır. Fatma Ana Eli sembolü, negatif enerjileri ve kem gözleri uzaklaştırır. El nazarı, takılar da dahil olmak üzere ev için dekor olarak da kullanılır.
Koruyucu Dualar: Genellikle İslam dini gibi dinlerde kabul gören bu yöntem, üç harflilerden, negatif enerjiden ve gözden korur. Bu duaları okumak, kişinin ruhunu temizler. Dualar, direkt olarak Tanrı’dan koruma istemek için okunur. İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’de, Ayetel Kürsi, Felak ve Nas sureleri bulunur. Bu sureler kişinin ruhunu temizler ve kötü enerjileri bedenden def eder.
Ev yapımı tütsü veya Aromatik bitkiler: Genellikle paganlık, witchcraft ve şamanizm gibi inançlar bütününde kullanılan bu yöntemler, evin ve bedenin içindeki kötü ruhları veya kem gözü ortadan kaldırır. Bitkilerin dengesiyle oluşturulan tütsüler, hem ortamı hoş kokulara boğar hem de bedensel bir arınma olanağı yaratır.
Soğan ve Sarımsak: Genellikle orta çağda görülen bu yöntem sadece nazar için değil bir efsane olan kan emicilerden korunmak için de kullanılmıştır. Kullanımı yaygın olmasa da bereket için Anadolu sahalarında, mutfak kapısına veya kapı eşiklerine kuru soğan ve sarımsak asıldığı görülür. Soğan ve sarımsak gibi doğal malzemelerin, negatif enerjileri emdiğine inanılır. Bu nedenle, evlerde veya işyerlerinde bu malzemeler bulundurulur ve düzenli olarak değiştirilir.
