Şemsettin_Akyurt
Member
- Katılım
- 25 Eyl 2023
- Mesajlar
- 11,438
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 16
Galatasaray’ın etkili değilse de etkin olduğu ilk devrede birkaç hücum girişimi dışında kontrol genelde deplasman takımındaydı. Çünkü Beşiktaş sadece ve sadece Milot Rashica üzerinden oynamaya çalıştı. Hâl böyle olunca o bölgeyi savunmak Galatasaray için hayli kolaydı. Üstelik Rashica ortalarında ‘’sıfır’’ çekerek rakibin işini daha da kolaylaştırdı. Sol tarafından Arthur Masuaku’nun bir iki orta girişimi dışında hiçbir şey yapamayan Beşiktaş’ın balansı gözle görülür biçimde bozuktu ve çözümü de var gibi görünmüyordu. Ne Semih Kılıçsoy ne Cenk Tosun… O bölge bir türlü çalıştırılamadı. Oysa Galatasaray hem alanları kullanmakta hem de oyunu iki kanatta da örgütlemekte daha rahat ve daha iyi görünüyordu. Nihayet maç başından beri Lucas Torreira ile Kerem Demirbay’ın Beşiktaş oyun kurulumunu engelleyemediği ilk an 61. dakikaydı. Oyuna yeni giren Raschid Ghezzal karşı karşıya pozisyonda Muslera’ya takıldı ve o andan itibaren Beşiktaş en azından oyuna dahil oldu! 67’de Rashica! Yapmaması gerektiği halde onca ortayı heba eden Raschica en az üç pas seçeneği varken rakibi nişanlayan bir şut daha denedi. O an Fernando Santos kenarda ne düşünmüştür acaba? Çırpındı sahada Ernest Muçi de çoğu pozisyonda topu en az Gedson Fernandes kadar sevdiğini göstermek için çırpınıp duruyordu sahada. Galatasaray temkin / fırsat oyununa geçince Beşiktaş yeniden çekildi oyundan. Meğer kısacık anlardaymış onların da yapabilecekleri şeyler. Ülkenin şampiyonluğa oynayan ikilisinden biri ciddi bir pozisyon üretemeden maçı kazandı. Keza ev sahibi de oynayamadığı için kaybetti. Peki bunca para bu vasat altı maç ve maçlar için mi harcanıyor? Ya TFF ile kulüpler? İptal edilen yayın ihalesinden beklenen paralarla bunlardan daha iyi maçlar vaat edebilirler mi sizce? Cem Dizdar | Fanatik