Fethiye’de hain bir suikast sonucunda hayatını kaybeden Hamas lideri İsmail Haniyye’yi anmak için Filistin ve Gazze’ye destek olmak amacıyla eylem düzenlendi. Direniş Çadırı-Filistin Dayanışma Platformu grubu temsilcileri tarafından düzenlenen eylemde; Filistin ve Gazze halkına bir kez daha destek çağrısında bulunuldu. Beşkaza meydanı Özer Olgun Kültür merkezi önünde düzenlenen eylemde “Hamas Lideri Şehidimiz İsmail Heniyye’nin çağrısıyla, “Filistinli tutsaklarla ve Gazze’yle dayanışmak için Meydanlardayız” denildi.
“3 AĞUSTOS’TA TÜM DÜNYA’NIN VE İSLAM ALEMİNİN GAZZE İÇİN SES VERMESİNİ İSTEMİŞTİ”
Yapılan basın açıklamasında “300 gündür devam eden ve insanlığın Siyonist-emperyalist cepheden kurtuluşunun ümidi olan Aksa Tufanı birkaç gün önce büyük bir liderini bu direnişe kurban vererek
yeni bir döneme girmiştir. Şehit İsmail Heniyye şehadetinden önce 4 evladını, 4 torununu, kız kardeşini ve 60 akrabasını bu yolda şehit vermiş büyük bir liderdi. Birkaç ay önce evlatları ve torunları şehit olduğunda O, benim evlatlarım Filistin’de şehit olanlardan daha kıymetli değildir demişti. Bugün İsmail Heniyye şehit olduğunda oğlu “Bizim babamız katledilen Filistinli çocuklardan daha kıymetli değildir” diyerek İsmail Heniyye’nin bir baba olarak nasıl evlatlar yetiştirdiğini gösterdi. Şehadetinden birkaç gün önce tüm dünya halklarına özellikle İslam ülkelerine seslenen Şehit İsmail Heniyye, 3 Ağustos günü tüm dünya halklarının tüm İslam dünyasının Gazze için ayağa kalkıp ses vermesini istemişti. Bugün öncelikle bu kutlu şehidin vasiyeti için buradayız. Bugün şehidimize olan ahdimizi yenileyeceğiz. Bizler peygamberlerine sen ve Rabbin gidin savaşın biz buradan ayrılmayacağız diyen
İsrail oğullarının sözleriyle seslenmiyoruz şehitlerimize. Biz direnişe ve şehitlerimize bir söz verdik ve bu sözü yineliyoruz. İnsanlık adına insanlığın düşmanları olan Siyonist-emperyalist cepheye karşı başlattığınız bu mücadelede biz sizi seyretmeyeceğiz. Bu mücadelede sonuna kadar sizinleyiz. Filistin topraklarında katledilen çocuklar evlatlarımız, kirletilen namus bizim namusumuzdur. Yeryüzündeki
Siyonist-Emperyalist cephe çökene kadar diz çökmeyeceğiz. Sizinle birlikte biz de bu meydanlarda Siyonist-emperyalist cephenin yıkılması için elimizden geleni yapacağız.
“YILLARDIR KURDUĞUNUZ NİFAK TEZGÂHLARI BU SEFER BAŞINIZA ÇÖKECEK”
Siyonist-Emperyalist cephe bu cinayeti bir İslam beldesinde işlerken İslam dünyasındaki nifakı da uyandırmak istemiştir. Onlar istiyorlar ki, Müslümanlar aramızdaki ihtilaflarda boğulalım ve asıl düşmanımız olan Siyonist-Emperyalist cepheyi unutalım. Bizler bırakın tüm Müslümanların aralarındaki farklılıkları unutmasını, aynı dinden olmadığımız, aynı inanç ve değerleri paylaşmadığımız ama Siyonist-Emperyalist cephenin yeryüzünde yürüttüğü bozgunculuğa, soykırıma, katliamlara dur deme iradesi gösteren tüm insanlarla farklılıklarımızı unuttuk. Bizler insanlık ailesinin fertleri olarak tüm insanlığa savaş açmış, cani, terörist, sapkın Siyonist-Emperyalist cepheden başka düşman tanımıyoruz. Bizim bu dünyadaki yegâne düşmanımız Siyonist İsrail ve Amerika’nın başını çektiği emperyalist cephedir. Ey Amerika ve ey onun gayri meşru çocuğu İsrail, Hangi kirli oyunu tezgâhlarsanız tezgâhlayın hedefimizden şaşmayacağız. Hangi fitneyi ateşlerseniz ateşleyin o ateşe dalmayacağız. Yeryüzündeki fitnenin, bozgunculuğun, sapkınlığın merkezi olan Siyonist-emperyalist cephe insanlıktan aldıklarınızı size geri ödetene kadar sizinle her yerde mücadele edeceğiz. Yeryüzünün özgür insanlarını tek tek şehit etmeden size bu dünyada rahat yüzü göstermeyeceğiz. Tüm dünyada hangi terör örgütlerini beslediğinizi biliyoruz. Yeryüzündeki tüm halkların özgür iradelerini yok saydığınızı türlü ülkelerde darbeler yaptırdığınızı biliyoruz. Sömürgeci sermayedarlarla ilişkilerinizi, onlarla birlikte toplumların refah kaynaklarını nasıl yağmaladığınızı biliyoruz. İşbirlikçilerinizin isimlerinin yerli olması onların size sundukları kirli hizmeti görmemizi engellemiyor. İsmail Heniyye’ye gerçekleştirdiğiniz suikast ve onun akan temiz kanı sizin sonunuzu daha da yaklaştırmıştır. Eğer Siyonist-emperyalist kibir İsmail Heniyye suikastıyla direnişe ve direnişe destek veren dünyanın özgür halklarına diz çöktüreceğini, onları birbirine düşüreceğini zannediyorsa büyük bir hayal görmektedir. Heniyye’nin şehadeti aramızdaki tüm nifak tohumlarının ekildikleri pis bataklıklarda çürümesine neden olacak. Onun kanının gönüllerimizde tutuşturduğu ateş milyonların, milyarların uyanmasına vesile olacak. On yıllardır kurduğunuz nifak tezgâhları bu sefer başınıza çökecek. Aksa Tufanıyla birlikte yeni bir seyir alan aydınlıkla karanlık arasındaki savaş, hak ile batıl arasındaki mücadele bugün büyük mücahit, büyük lider İsmail Heniyye’nin şehadetiyle bambaşka bir boyuta evrilmiştir. Bugün artık Selahaddin Eyyubi’nin “Kudüs işgal altındayken nasıl gülebilirim ki” dediği evredeyiz. Büyük serdarın bu kararlılığı sömürgeci işgalci haçlı işgalinden Kudüs’ü kurtarıp özgürleştirmişti. Artık gülmeye, eğlenmeye, Kudüs’ten başka bir şey düşünmeye zaman kalmamıştır. Saatlerimizi, gönüllerimizi, işlerimizi Kudüs’e göre ayarlama vaktidir. Bugün gelinen noktada ülkemiz yöneticilerini söz verdikleri adımları atmaya ve sözlerinin gereğini yerine getirmeye zorlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Ülkemizin koca dünyada 23 ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunuyor. Bunlardan biri terörist dediğimiz, soykırımcı dediğimiz İsrail. Ticaret kısıtlansa da bu anlaşma devam ediyor. Bu ticaret anlaşmasını ortadan kaldırmak için neyi bekliyorsunuz Allah
aşkına söyleyin. Terörist Soykırımcı İsrail, bütün Filistin halkını yok ettikten sonra ticarete kaldığınız yerden devam mı edeceksiniz? Ticareti bitirdik dediniz ancak ticaretin en büyük dilimine sahip olan SOCAR’ın kanlı petrol ticareti ülkemiz üzerinden devam ediyor. İsrail, kullandığı ham petrolün neredeyse yarısını Azerbaycan’dan ithal ediyor. Azeri petrolü, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru
Hattı aracılığıyla Adana’nın Ceyhan ilçesine geliyor. Buradaki BOTAŞ tesisinde tankerlere yüklenerek İsrail limanlarına gönderiliyor. İşgal topraklarındaki rafinerilerde işlenen bu petrol, İsrail’in tanklarına, savaş uçaklarına yakıt oluyor. Soykırım makinelerine can veren bu petrol sevkiyatı 2003 yılında hazırlanan insan hakları taahhüdünü ve Savaş Suçları Mahkemesinin ara kararını gerekçe göstererek petrol sevkiyatını kesmek için akıtılan petrolün bütün Gazze’yi yakmasını mı bekliyorsunuz?
“BU ÜSLER DE YUVALANMIŞLARDIR”
Ya soykırım suçlusu çifte vatandaşlara ne demeli? Yargılanmaları için yasaya gerek olmayan. Soykırım suçuna doğrudan bulaşmış eli kanlı caniler. Bu sapkın canilerin yargılanması için bir parti meclise yasa tasarısı getirdi. Bu yasa tasarısının çıkartılmasına gerek olmasa bile bu yasayı çıkartmayı 1 Ekim’e bırakıp tatile çıktınız. Gerçekten bu tatil sizin için bu kadar acil miydi? Çok merak ediyoruz. Ülkemizde NATO üsleri Siyonist-emperyalist cepheye hizmet için kurulmuştur. Bu ülkenin halkına hizmet etmedikleri gibi bu ülkenin halkının kuyusunu kazmaktadırlar. 12 Eylül’de işlenen yüzlerce siyasi cinayette, sağ-sol kavgasıyla öldürülen, asılan binlerce gencin kanında bu üslerin varlığı etkili olmuştur. Ülkemizi 28 Şubat karanlığına gömenler de 15 Temmuz’da darbeye kalkışanlar da bu üsler de yuvalanmışlardır. Peki, neden taşeronların peşinden koşulduğu kadar bu darbelerin asıl sahibi olan Siyonist-Emperyalist ittifakın izi sürülmemiş, bağımsız bir ülke gibi hareket edilerek bu üsler sökülmemiştir. Darbeler döneminde bu halkın çektiği sayısız acılar bu üslerin sökülmesi için niçin yeterli gelmemiştir? Kürecikte bulunan NATO radarının İsrail’i koruduğu gayet açıktır. Soykırımcı katilleri korumak bize mi düşmektedir? Biz dünyadaki bütün özgür insanlar gibi insanca yaşayabilmek için ülkemiz topraklarının Siyonist-emperyalist cepheye tamamen kapatılmasını istiyoruz. Ülkemizde nesiller boyunca devam eden Siyonist-emperyalist kuşatmanın Aksa Tufanının yarattığı özgürlük ateşiyle yanıp, parçalanmasını istiyoruz. Dünyadaki tüm özgür ruhlu insanlar gibi soykırımcılara, teröristlere, canilere, tecavüzcülere, sapkınlara köle olup, boyunduruk altında yaşamak istemiyoruz. İsmail Heniyye’nin şehadeti tüm dünya halklarında olduğu gibi bizim de içimizdeki özgürlük ateşini
alevlendirmiştir. Bu özgürlüğe ulaşabilmek için bize afaki vaatler vermenizi istemiyoruz. İstediklerimiz
şu an taşın altına elinizi koyarak yapabileceğiniz şeylerdir. Taleplerimiz gayet açık, net, uygulanabilir ve gerçekçidir” denildi.
ŞEHİDİMİZ HANİYYE’NİN ÇAĞRISIYLA MEYDANLARDAYIZ yazısı ilk önce Fethiye Gazetesi Haber Sitesi üzerinde ortaya çıktı.
“3 AĞUSTOS’TA TÜM DÜNYA’NIN VE İSLAM ALEMİNİN GAZZE İÇİN SES VERMESİNİ İSTEMİŞTİ”
Yapılan basın açıklamasında “300 gündür devam eden ve insanlığın Siyonist-emperyalist cepheden kurtuluşunun ümidi olan Aksa Tufanı birkaç gün önce büyük bir liderini bu direnişe kurban vererek
yeni bir döneme girmiştir. Şehit İsmail Heniyye şehadetinden önce 4 evladını, 4 torununu, kız kardeşini ve 60 akrabasını bu yolda şehit vermiş büyük bir liderdi. Birkaç ay önce evlatları ve torunları şehit olduğunda O, benim evlatlarım Filistin’de şehit olanlardan daha kıymetli değildir demişti. Bugün İsmail Heniyye şehit olduğunda oğlu “Bizim babamız katledilen Filistinli çocuklardan daha kıymetli değildir” diyerek İsmail Heniyye’nin bir baba olarak nasıl evlatlar yetiştirdiğini gösterdi. Şehadetinden birkaç gün önce tüm dünya halklarına özellikle İslam ülkelerine seslenen Şehit İsmail Heniyye, 3 Ağustos günü tüm dünya halklarının tüm İslam dünyasının Gazze için ayağa kalkıp ses vermesini istemişti. Bugün öncelikle bu kutlu şehidin vasiyeti için buradayız. Bugün şehidimize olan ahdimizi yenileyeceğiz. Bizler peygamberlerine sen ve Rabbin gidin savaşın biz buradan ayrılmayacağız diyen
İsrail oğullarının sözleriyle seslenmiyoruz şehitlerimize. Biz direnişe ve şehitlerimize bir söz verdik ve bu sözü yineliyoruz. İnsanlık adına insanlığın düşmanları olan Siyonist-emperyalist cepheye karşı başlattığınız bu mücadelede biz sizi seyretmeyeceğiz. Bu mücadelede sonuna kadar sizinleyiz. Filistin topraklarında katledilen çocuklar evlatlarımız, kirletilen namus bizim namusumuzdur. Yeryüzündeki
Siyonist-Emperyalist cephe çökene kadar diz çökmeyeceğiz. Sizinle birlikte biz de bu meydanlarda Siyonist-emperyalist cephenin yıkılması için elimizden geleni yapacağız.
“YILLARDIR KURDUĞUNUZ NİFAK TEZGÂHLARI BU SEFER BAŞINIZA ÇÖKECEK”
Siyonist-Emperyalist cephe bu cinayeti bir İslam beldesinde işlerken İslam dünyasındaki nifakı da uyandırmak istemiştir. Onlar istiyorlar ki, Müslümanlar aramızdaki ihtilaflarda boğulalım ve asıl düşmanımız olan Siyonist-Emperyalist cepheyi unutalım. Bizler bırakın tüm Müslümanların aralarındaki farklılıkları unutmasını, aynı dinden olmadığımız, aynı inanç ve değerleri paylaşmadığımız ama Siyonist-Emperyalist cephenin yeryüzünde yürüttüğü bozgunculuğa, soykırıma, katliamlara dur deme iradesi gösteren tüm insanlarla farklılıklarımızı unuttuk. Bizler insanlık ailesinin fertleri olarak tüm insanlığa savaş açmış, cani, terörist, sapkın Siyonist-Emperyalist cepheden başka düşman tanımıyoruz. Bizim bu dünyadaki yegâne düşmanımız Siyonist İsrail ve Amerika’nın başını çektiği emperyalist cephedir. Ey Amerika ve ey onun gayri meşru çocuğu İsrail, Hangi kirli oyunu tezgâhlarsanız tezgâhlayın hedefimizden şaşmayacağız. Hangi fitneyi ateşlerseniz ateşleyin o ateşe dalmayacağız. Yeryüzündeki fitnenin, bozgunculuğun, sapkınlığın merkezi olan Siyonist-emperyalist cephe insanlıktan aldıklarınızı size geri ödetene kadar sizinle her yerde mücadele edeceğiz. Yeryüzünün özgür insanlarını tek tek şehit etmeden size bu dünyada rahat yüzü göstermeyeceğiz. Tüm dünyada hangi terör örgütlerini beslediğinizi biliyoruz. Yeryüzündeki tüm halkların özgür iradelerini yok saydığınızı türlü ülkelerde darbeler yaptırdığınızı biliyoruz. Sömürgeci sermayedarlarla ilişkilerinizi, onlarla birlikte toplumların refah kaynaklarını nasıl yağmaladığınızı biliyoruz. İşbirlikçilerinizin isimlerinin yerli olması onların size sundukları kirli hizmeti görmemizi engellemiyor. İsmail Heniyye’ye gerçekleştirdiğiniz suikast ve onun akan temiz kanı sizin sonunuzu daha da yaklaştırmıştır. Eğer Siyonist-emperyalist kibir İsmail Heniyye suikastıyla direnişe ve direnişe destek veren dünyanın özgür halklarına diz çöktüreceğini, onları birbirine düşüreceğini zannediyorsa büyük bir hayal görmektedir. Heniyye’nin şehadeti aramızdaki tüm nifak tohumlarının ekildikleri pis bataklıklarda çürümesine neden olacak. Onun kanının gönüllerimizde tutuşturduğu ateş milyonların, milyarların uyanmasına vesile olacak. On yıllardır kurduğunuz nifak tezgâhları bu sefer başınıza çökecek. Aksa Tufanıyla birlikte yeni bir seyir alan aydınlıkla karanlık arasındaki savaş, hak ile batıl arasındaki mücadele bugün büyük mücahit, büyük lider İsmail Heniyye’nin şehadetiyle bambaşka bir boyuta evrilmiştir. Bugün artık Selahaddin Eyyubi’nin “Kudüs işgal altındayken nasıl gülebilirim ki” dediği evredeyiz. Büyük serdarın bu kararlılığı sömürgeci işgalci haçlı işgalinden Kudüs’ü kurtarıp özgürleştirmişti. Artık gülmeye, eğlenmeye, Kudüs’ten başka bir şey düşünmeye zaman kalmamıştır. Saatlerimizi, gönüllerimizi, işlerimizi Kudüs’e göre ayarlama vaktidir. Bugün gelinen noktada ülkemiz yöneticilerini söz verdikleri adımları atmaya ve sözlerinin gereğini yerine getirmeye zorlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Ülkemizin koca dünyada 23 ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunuyor. Bunlardan biri terörist dediğimiz, soykırımcı dediğimiz İsrail. Ticaret kısıtlansa da bu anlaşma devam ediyor. Bu ticaret anlaşmasını ortadan kaldırmak için neyi bekliyorsunuz Allah
aşkına söyleyin. Terörist Soykırımcı İsrail, bütün Filistin halkını yok ettikten sonra ticarete kaldığınız yerden devam mı edeceksiniz? Ticareti bitirdik dediniz ancak ticaretin en büyük dilimine sahip olan SOCAR’ın kanlı petrol ticareti ülkemiz üzerinden devam ediyor. İsrail, kullandığı ham petrolün neredeyse yarısını Azerbaycan’dan ithal ediyor. Azeri petrolü, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru
Hattı aracılığıyla Adana’nın Ceyhan ilçesine geliyor. Buradaki BOTAŞ tesisinde tankerlere yüklenerek İsrail limanlarına gönderiliyor. İşgal topraklarındaki rafinerilerde işlenen bu petrol, İsrail’in tanklarına, savaş uçaklarına yakıt oluyor. Soykırım makinelerine can veren bu petrol sevkiyatı 2003 yılında hazırlanan insan hakları taahhüdünü ve Savaş Suçları Mahkemesinin ara kararını gerekçe göstererek petrol sevkiyatını kesmek için akıtılan petrolün bütün Gazze’yi yakmasını mı bekliyorsunuz?
“BU ÜSLER DE YUVALANMIŞLARDIR”
Ya soykırım suçlusu çifte vatandaşlara ne demeli? Yargılanmaları için yasaya gerek olmayan. Soykırım suçuna doğrudan bulaşmış eli kanlı caniler. Bu sapkın canilerin yargılanması için bir parti meclise yasa tasarısı getirdi. Bu yasa tasarısının çıkartılmasına gerek olmasa bile bu yasayı çıkartmayı 1 Ekim’e bırakıp tatile çıktınız. Gerçekten bu tatil sizin için bu kadar acil miydi? Çok merak ediyoruz. Ülkemizde NATO üsleri Siyonist-emperyalist cepheye hizmet için kurulmuştur. Bu ülkenin halkına hizmet etmedikleri gibi bu ülkenin halkının kuyusunu kazmaktadırlar. 12 Eylül’de işlenen yüzlerce siyasi cinayette, sağ-sol kavgasıyla öldürülen, asılan binlerce gencin kanında bu üslerin varlığı etkili olmuştur. Ülkemizi 28 Şubat karanlığına gömenler de 15 Temmuz’da darbeye kalkışanlar da bu üsler de yuvalanmışlardır. Peki, neden taşeronların peşinden koşulduğu kadar bu darbelerin asıl sahibi olan Siyonist-Emperyalist ittifakın izi sürülmemiş, bağımsız bir ülke gibi hareket edilerek bu üsler sökülmemiştir. Darbeler döneminde bu halkın çektiği sayısız acılar bu üslerin sökülmesi için niçin yeterli gelmemiştir? Kürecikte bulunan NATO radarının İsrail’i koruduğu gayet açıktır. Soykırımcı katilleri korumak bize mi düşmektedir? Biz dünyadaki bütün özgür insanlar gibi insanca yaşayabilmek için ülkemiz topraklarının Siyonist-emperyalist cepheye tamamen kapatılmasını istiyoruz. Ülkemizde nesiller boyunca devam eden Siyonist-emperyalist kuşatmanın Aksa Tufanının yarattığı özgürlük ateşiyle yanıp, parçalanmasını istiyoruz. Dünyadaki tüm özgür ruhlu insanlar gibi soykırımcılara, teröristlere, canilere, tecavüzcülere, sapkınlara köle olup, boyunduruk altında yaşamak istemiyoruz. İsmail Heniyye’nin şehadeti tüm dünya halklarında olduğu gibi bizim de içimizdeki özgürlük ateşini
alevlendirmiştir. Bu özgürlüğe ulaşabilmek için bize afaki vaatler vermenizi istemiyoruz. İstediklerimiz
şu an taşın altına elinizi koyarak yapabileceğiniz şeylerdir. Taleplerimiz gayet açık, net, uygulanabilir ve gerçekçidir” denildi.
ŞEHİDİMİZ HANİYYE’NİN ÇAĞRISIYLA MEYDANLARDAYIZ yazısı ilk önce Fethiye Gazetesi Haber Sitesi üzerinde ortaya çıktı.
