Geçtiğimiz Çarşamba akşamı dünya gündemine bomba gibi bir haber düştü. Rusya’nın paralı asker katiller grubu olan Wagner’in komutanı Yevgeni Prigojin’in içinde bulunduğu özel uçak Moskova yakınlarındaki Tver üstünde infilak edip düşmüştü. Uçakta Prigojin’in sağ kolu Dimitri Utkin’in de olduğu verilen haberler arasındaydı. Tass ajansı ve Prigojin’in sahibi olduğu haberleşme ağı Telegram aracılığıyla Interfax ajansı da düşen 10 kişilik uçaktan mürettebat dahil, hiç kimsenin kurtulamadığını bildirdi. Saatler sonra alınan haberlere göre uçağı yerden ateşlenen iki Rus füzesi düşürmüştü. Interfax’a göre kurtarma ekipleri uçaktaki on kişinin hepsinin cesetlerine ulaşmıştı.
Hatırlayacaksınız, Rusya lideri Vladimir Putin’in aşçısı olarak ünlenen eski cezaevi kaçkını Prigojin, daha sonra katil sürüsü Wagner isimli bir paralı asker grubu kurmuş, Wagner Ukrayna savaşında Rus ordusuna yardımcı olmuştu. Ancak Prigojin daha sonra Rusya Savunma Bakanı Şoygu ve Genel Kurmay Başkanı Gerasimov’un Wagner’e lojistik destek sağlamayı reddettikleri gerekçesiyle baş kaldırmış, 23-24 Haziran günleri arasında bir isyan hareketi başlattıktan sonra Putin’den neredeyse aman dilemişti. Putin Wagner ve komutanının Belarus’a gitmeleri şartını koymuş, Prigojin de bu şarta uyar görünmüştü. Ancak Prigojin bu. İki ay sonra Afrika’da, Nijer ve Burkina Faso’da meydana gelen askeri darbeler sırasında ortaya çıktı. Hatta Burkina Faso’dan çektiği bir videoda, ”Şanlı Rusya’ya selam olsun,” türünden ifadeler kullandı.
Prigojin’in özel uçağının Tver üstünde Rus füzeleriyle düşürülmesi Washington’da da yankısını buldu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, olayın hiç de şaşırtıcı olmadığına dikkat çekildi.
Fransız Le Monde gazetesinde yayımlanan bir yorumda ilginç değerlendirmeler yapılıyor. Şöyle:
“İntikam soğuk yenen bir yemektir. Uçağın infilak etmesinden hemen sonra daha cesetlerin kimlikleri teşhis edilmeden yapılan açıklamalar Rusya’da, rejime baş kaldıranlara karşı mafya usulü yöntemler uygulandığını göstermektedir.
“Gece boyunca uçağın enkazının alevler içindeki görüntüleri dönedöne televizyon kanalları ve sosyal medya ağlarında gösterildi. İnsanların akıllarına Prigojin ve yandaşlarının cayır cayır yanarak öldükleri gerçeği çakıldı. Bu, Putin rejimine baş kaldırma hevesinde olabilecek elitlere ve öbür muhaliflere bir mesajdı.”
Haftalık İngiliz dergisi The Spectator’da Owen Matthews imzasıyla bir yazı yayımlandı. “Yevgeni Prigojin Yaşayan Ölüydü” başlıklı yazıda Matthews şu ifadeyi kullanıyor:”Prigojin St. Petersburg’da Afrikalı liderlerle buluşup kameralara neşeyle sırıtır ya da özel jetiyle St.Petersburg-Moskova arasında mekik dokurken besbelli ne biçim bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun farkında değildi. Üstelik komutanı olduğu Wagner’in eskisi gibi faaliyetine devam ettireceğini sanıyordu. Daha bir hafta önce Afrika’dan gönüllü topladığını duyuran bir de video yayınlamıştı. Bunun ardından anlaşılamayan bir nedenle yeniden Rusya’ya dönmüş ve sonunu getiren o füze saldırısının hedefi olmuştu. “
Yazının bundan sonrasında Matthews Rusya’yı şu cümlelerle yerden yere vuruyor:
“Bu olay Rusya’nın nasıl bir durumda oldunu gösteriyor. Rusya, kendisine sadakatsizlik edenleri hukuk çerçevesinde cezalandırmak yerine mafyavari yollarla öldürtmekten çekinmeyen zavallı bir devlet görünümünde. Normal bir ülkede bir isyankar silahsızlandırılır, tutuklanıp yargılanır ve cezalandırılır. Ama her fırsatta şanlı, güçlü, soylu Rusya devletinden söz eden Putin bunları yapabilmekten aciz olduğunu bütün dünyaya gösterdi. “
Prigojin’in ölüm fermanının Putin tarafından verilip verilmediğinin bilinmediğine dikkat çekilen yazı şöyle devam ediyor:
“Rus ordusu bir sürü fraksiyona bölünmüş durumda. Kim bilir belki de Putin’in haberi olmadan bu fraksiyonlardan Prigojin’e düşman olan birileri de bu işi yapmış olabilir. Bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz. Kimileri, Prigojin’i öldürterek Putin’in hesabı kapatıp gücünü sağlamlaştırdığını düşünecektir. Prigojin’in başına gelene bakınca bu mantık doğru diye düşünülebilir. Ancak bir zamanların çok güçlü oligarkı Boris Berezovski bana şöyle demişti: ’Rusya’da üst kademe Putinciler tıpkı mafyada olduğu gibi yasa değil, zımni anlaşmalara bakar. Putin’in adamları karşılıklı güven ve verilen söze önem verir. Putin Prigojin’e verdiği bir sözü tutmadı. Üstelik kendisine güvenip Rusya’da kalmakta ısrar eden bir adamı öldürttü. Prigojin cinayeti herkesin kulağına küpe olmalı. Putin hiç bir zaman sözünün eri olmamıştır.”
Owen Matthews daha ne desin? Putin’e güvenip sakın maceraya girişmeyin’den tutun da özel güvenlik orduları kurmaya yeltenmeyin’e kadar...Tıpkı Wagner olduğu gibi kendi paralel ordunuzu kurarsınız ama Frankenstein’in robotu misali o kendinize bağlı sandığınız kuvvet gün gelip sizi vurabilir.
İkinci olarak, Rus uçağının düşürülmesi emrini ben verdim, demekle olmuyor. Gün gelir hesap açılır. Prigojin örneğinde olduğu gibi feleğiniz şaşar.
Üçüncü olarak da galiba Ukrayna’nın komedyen Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’ye, molla kendini kolla, mesajı.
Putin gibi soğuk kanlı ve acımasız bir diktatörü kafa kola aldığınızı sanıp onunla oyun oynamaya kalkarsanız sonunuzun hiç de iyi olmayacağı bu yaşananlar bize öğretiyor. Ya da şöyle sorayım: Öğretiyor mu? Dersinizi aldınız mı?
Hatırlayacaksınız, Rusya lideri Vladimir Putin’in aşçısı olarak ünlenen eski cezaevi kaçkını Prigojin, daha sonra katil sürüsü Wagner isimli bir paralı asker grubu kurmuş, Wagner Ukrayna savaşında Rus ordusuna yardımcı olmuştu. Ancak Prigojin daha sonra Rusya Savunma Bakanı Şoygu ve Genel Kurmay Başkanı Gerasimov’un Wagner’e lojistik destek sağlamayı reddettikleri gerekçesiyle baş kaldırmış, 23-24 Haziran günleri arasında bir isyan hareketi başlattıktan sonra Putin’den neredeyse aman dilemişti. Putin Wagner ve komutanının Belarus’a gitmeleri şartını koymuş, Prigojin de bu şarta uyar görünmüştü. Ancak Prigojin bu. İki ay sonra Afrika’da, Nijer ve Burkina Faso’da meydana gelen askeri darbeler sırasında ortaya çıktı. Hatta Burkina Faso’dan çektiği bir videoda, ”Şanlı Rusya’ya selam olsun,” türünden ifadeler kullandı.
Prigojin’in özel uçağının Tver üstünde Rus füzeleriyle düşürülmesi Washington’da da yankısını buldu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, olayın hiç de şaşırtıcı olmadığına dikkat çekildi.
MUHALİFLERE GÖZDAĞI
Fransız Le Monde gazetesinde yayımlanan bir yorumda ilginç değerlendirmeler yapılıyor. Şöyle:
“İntikam soğuk yenen bir yemektir. Uçağın infilak etmesinden hemen sonra daha cesetlerin kimlikleri teşhis edilmeden yapılan açıklamalar Rusya’da, rejime baş kaldıranlara karşı mafya usulü yöntemler uygulandığını göstermektedir.
“Gece boyunca uçağın enkazının alevler içindeki görüntüleri dönedöne televizyon kanalları ve sosyal medya ağlarında gösterildi. İnsanların akıllarına Prigojin ve yandaşlarının cayır cayır yanarak öldükleri gerçeği çakıldı. Bu, Putin rejimine baş kaldırma hevesinde olabilecek elitlere ve öbür muhaliflere bir mesajdı.”
“PRİGOJİN YAŞAYAN ÖLÜYDÜ”
Haftalık İngiliz dergisi The Spectator’da Owen Matthews imzasıyla bir yazı yayımlandı. “Yevgeni Prigojin Yaşayan Ölüydü” başlıklı yazıda Matthews şu ifadeyi kullanıyor:”Prigojin St. Petersburg’da Afrikalı liderlerle buluşup kameralara neşeyle sırıtır ya da özel jetiyle St.Petersburg-Moskova arasında mekik dokurken besbelli ne biçim bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun farkında değildi. Üstelik komutanı olduğu Wagner’in eskisi gibi faaliyetine devam ettireceğini sanıyordu. Daha bir hafta önce Afrika’dan gönüllü topladığını duyuran bir de video yayınlamıştı. Bunun ardından anlaşılamayan bir nedenle yeniden Rusya’ya dönmüş ve sonunu getiren o füze saldırısının hedefi olmuştu. “
Yazının bundan sonrasında Matthews Rusya’yı şu cümlelerle yerden yere vuruyor:
“Bu olay Rusya’nın nasıl bir durumda oldunu gösteriyor. Rusya, kendisine sadakatsizlik edenleri hukuk çerçevesinde cezalandırmak yerine mafyavari yollarla öldürtmekten çekinmeyen zavallı bir devlet görünümünde. Normal bir ülkede bir isyankar silahsızlandırılır, tutuklanıp yargılanır ve cezalandırılır. Ama her fırsatta şanlı, güçlü, soylu Rusya devletinden söz eden Putin bunları yapabilmekten aciz olduğunu bütün dünyaya gösterdi. “
Prigojin’in ölüm fermanının Putin tarafından verilip verilmediğinin bilinmediğine dikkat çekilen yazı şöyle devam ediyor:
“Rus ordusu bir sürü fraksiyona bölünmüş durumda. Kim bilir belki de Putin’in haberi olmadan bu fraksiyonlardan Prigojin’e düşman olan birileri de bu işi yapmış olabilir. Bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğiz. Kimileri, Prigojin’i öldürterek Putin’in hesabı kapatıp gücünü sağlamlaştırdığını düşünecektir. Prigojin’in başına gelene bakınca bu mantık doğru diye düşünülebilir. Ancak bir zamanların çok güçlü oligarkı Boris Berezovski bana şöyle demişti: ’Rusya’da üst kademe Putinciler tıpkı mafyada olduğu gibi yasa değil, zımni anlaşmalara bakar. Putin’in adamları karşılıklı güven ve verilen söze önem verir. Putin Prigojin’e verdiği bir sözü tutmadı. Üstelik kendisine güvenip Rusya’da kalmakta ısrar eden bir adamı öldürttü. Prigojin cinayeti herkesin kulağına küpe olmalı. Putin hiç bir zaman sözünün eri olmamıştır.”
Owen Matthews daha ne desin? Putin’e güvenip sakın maceraya girişmeyin’den tutun da özel güvenlik orduları kurmaya yeltenmeyin’e kadar...Tıpkı Wagner olduğu gibi kendi paralel ordunuzu kurarsınız ama Frankenstein’in robotu misali o kendinize bağlı sandığınız kuvvet gün gelip sizi vurabilir.
İkinci olarak, Rus uçağının düşürülmesi emrini ben verdim, demekle olmuyor. Gün gelir hesap açılır. Prigojin örneğinde olduğu gibi feleğiniz şaşar.
Üçüncü olarak da galiba Ukrayna’nın komedyen Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’ye, molla kendini kolla, mesajı.
Putin gibi soğuk kanlı ve acımasız bir diktatörü kafa kola aldığınızı sanıp onunla oyun oynamaya kalkarsanız sonunuzun hiç de iyi olmayacağı bu yaşananlar bize öğretiyor. Ya da şöyle sorayım: Öğretiyor mu? Dersinizi aldınız mı?