Sevgili Okurlarım
Diyeceksiniz ki ne Temmuzu, şimdi Ağustosun ortasındayız. Bunu söylerken çok haklı olursunuz ama ben yazılarımı uzun tutmayı sevmediğim için Temmuz hakkında yazacaklarım bitmedi.
Bir de belli bir yaşa gelince kafa düşünüyor ama vücut yapamıyor. Fransızların meşhur deyimini şimdi daha iyi anlıyorum: "Gençler bilebilseydi , yaşlılar yapabilseydi."
Neyse, benim sorunlarım ile sizi boğmayayım asıl konumuza dönelim.
1 Temmuz 1926'da Kabotaj kanunu TBMM'de kabul edildi. Bu kanuna göre karasularımızda, limanlarımızda, göl ve nehirlerimizde, Marmara Denizi'nde yolcu ve mal taşımacılığı milli bayraklı gemilerle yapılacaktır. Bunun anlamı egemenliktir.
Temmuz ayındaki diğer çok önemli bir olay 23 Temmuz 1919'da yapılan Erzurum Kongresi'dir. Bu kongrenin kararları çok önemlidir. İlk defa milli sınırlardan bahsedilmiş, vatanın parçalanmayacağı belirtilmiştir. Mustafa Kemal ilk defa bir toplantıya sivil kıyafet ile katılmış ve kongre başkanlığına seçilmiştir. Kongrede 11 kişilik bir yönetim seçilmiş başkanlığa Mustafa Kemal getirilmiştir.
Bu yönetim ilk kabine gibi görülmektedir. Erzurum Kongresi Sıvas Kongresi'nin yolunu açmıştır.
Nihayet en önemli olay da 24 Temmuz 1923 Temmuz imzalanan Lozan Antlaşması'dır. Bu sene yüzüncü yılını kutladığımız bu antlaşma Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur. Bu antlaşmanın süresi yoktur , ilelebet tapumuz olarak kalacaktır. Bunun dışında söylenen her türlü komplo teorileri geçersizdir.
Sevgili Okurlarım
Bu antlaşma ile büyük Atatürk’ün söylemi nasıl bağdaşır değil mi?
Ata ne demişti?
Benim vücudum bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.
Bunun gerçekleşmesini sağlamak her Türk gencinin vazifesidir.
Selam ve Sevgilerim ile...
Diyeceksiniz ki ne Temmuzu, şimdi Ağustosun ortasındayız. Bunu söylerken çok haklı olursunuz ama ben yazılarımı uzun tutmayı sevmediğim için Temmuz hakkında yazacaklarım bitmedi.
Bir de belli bir yaşa gelince kafa düşünüyor ama vücut yapamıyor. Fransızların meşhur deyimini şimdi daha iyi anlıyorum: "Gençler bilebilseydi , yaşlılar yapabilseydi."
Neyse, benim sorunlarım ile sizi boğmayayım asıl konumuza dönelim.
1 Temmuz 1926'da Kabotaj kanunu TBMM'de kabul edildi. Bu kanuna göre karasularımızda, limanlarımızda, göl ve nehirlerimizde, Marmara Denizi'nde yolcu ve mal taşımacılığı milli bayraklı gemilerle yapılacaktır. Bunun anlamı egemenliktir.
Temmuz ayındaki diğer çok önemli bir olay 23 Temmuz 1919'da yapılan Erzurum Kongresi'dir. Bu kongrenin kararları çok önemlidir. İlk defa milli sınırlardan bahsedilmiş, vatanın parçalanmayacağı belirtilmiştir. Mustafa Kemal ilk defa bir toplantıya sivil kıyafet ile katılmış ve kongre başkanlığına seçilmiştir. Kongrede 11 kişilik bir yönetim seçilmiş başkanlığa Mustafa Kemal getirilmiştir.
Bu yönetim ilk kabine gibi görülmektedir. Erzurum Kongresi Sıvas Kongresi'nin yolunu açmıştır.
Nihayet en önemli olay da 24 Temmuz 1923 Temmuz imzalanan Lozan Antlaşması'dır. Bu sene yüzüncü yılını kutladığımız bu antlaşma Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur. Bu antlaşmanın süresi yoktur , ilelebet tapumuz olarak kalacaktır. Bunun dışında söylenen her türlü komplo teorileri geçersizdir.
Sevgili Okurlarım
Bu antlaşma ile büyük Atatürk’ün söylemi nasıl bağdaşır değil mi?
Ata ne demişti?
Benim vücudum bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.
Bunun gerçekleşmesini sağlamak her Türk gencinin vazifesidir.
Selam ve Sevgilerim ile...