1996'da çıkardığı 'Uh-de' albümüyle adından çokça söz ettiren ve 'Uh-de', 'Unutursun Gönlüm' ve 'Rabbena' gibi şarkılarıyla bir döneme damgasını vuran Seçil Özçakmak SED Medya'ya ziyarette bulundu. SED Medya Yönetim Kurulu Başkanı Seda Köktener ile çeşitli istişarelerde bulunan Seçil Özçakmak, açıklamalarda bulundu.
“UH-DE PARÇASI BENİM İÇİ ÇOK BÜYÜK BİR ŞANS”
Seçil Özçakmak açıklamalarına şöyle başladı: “Uh-de parçası aslında benim için çok büyük bir şans. Her ne kadar ilk başta albüme en son giren şarkı olsa da sözleri ile alakalı benim bazı tereddütlerim vardı. İyi ki de söylemişim dedirten, beni hayatımı değiştiren tek şarkıdır. O yüzden hala sevilerek ve beğenilerek dinleniyor. Bu da benim için mutluluk verici bir duygudur.
Sözleri, Aşkın Tuna' ya Müziği Selim Çaldıran ve Erkan Okur' a Aittir. Konserlerde hala benimle birlikte söyleniyor ya inanılmaz güzel bir duygu bu. Demek ki ben 90'lı yıllarda güzel bir işe imza atmışım. Bir de zaten Fransa' da MCV kanalında uluslararası klip yarışmasında Uh-de klip ile birincilik ödülü aldık. Ülkemize birincilik getirmek benim için ayrı bir başarıdır”
“BANA SORARSANIZ ESKİYİ ÇOK ÖZLÜYORUM”
Açıklamalarına devam eden Özçakmak: “90'lı yıllarda pop müzik furyası inanılmaz bir şekilde genişledi. Bir de bu kliplerle daha da çok perçinlendi. Bizler aslında hem şanslıydık hem de şanssız maalesef. Şanslıydık çünkü bizler kalıcı şarkılar bıraktık arkamızda. Çünkü çok kaliteli ve değerli müzisyenlerle çalıştık. Gerek söz yazarları, gerek besteciler, gerek aranjörler. Şuan eski söz yazarları, besteciler yok artık. Üretmedikleri, devam ettirmedikleri için çoğunluğu yeni nesilde de bu eski duygular yok. O zamanın duyguları da saf ve temizdi. O yüzden bizim yaptığımız şarkılar hala dinleniyor. Şuan da teknolojinin de verdiği imkânlardan dolayı galiba her şeyin kolayına kaçmaya başladık. Bizim zamanımızda İnstagram, Facebook, TikTok yoktu. Şimdi ki nesil şanslı çünkü daha çok kitleye ulaşabilme imkânına sahipler. Bizim zamanımız da bunlar olsaydı herhalde kim bilir neler yapardık? Bizim elimizde sadece cd, kaset ve televizyon kanalları vardı. Bizler konserlere gittiğimiz zaman bizlere çok ulaşırlardı. Biz elimizde kartpostallar ile dolaşırdık mesela! Onları imzalardık. Şimdi herkesin elinde akıllı bir cep telefonu fotoğraf çektirme imkânı buluyorlar. Ama bana sorarsanız ben eskiyi çok özlüyorum. Bilmiyorum, belki geri kafalı diyecekler ama desinler, geçmişte kalsın desinler. Bizim zamanımızda bir saflık, bir samimiyet, bir temizlik vardı. Şimdi her şey teknoloji ile kirlendi. Güzel ve doğru yerde kullanırsak teknoloji güzel bir şey. E bununda tabii faydalarından bizde yararlanıyoruz. Ama benim elimde sihirli bir değnek olsa eskiye dönmek isterdim”
“BELKİ BİRKAÇ SANATÇI ARKADAŞIMLA FETHİYE'YE YERLEŞEBİLİRİZ”
Fethiye'yi kendi açısından anlatan Seçil Özçakmak, “Ben bu sene leyleği havada görmüş kadar oldum. Önce Bodrum' a gittim sonra Marmaris, şimdi de Fethiye'de aldım soluğu. Bu Fethiye' ye ikinci gelişim. Daha önce Yalçın Özden tiyatrosunda oyunculuk yaptığım dönemde gelmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 2014 yılıydı. O zaman da Fethiye' yi çok sevmiştim. Şuanda da en azından gezme imkânım oluyor. Benim kardeşim gibi çok sevdiğim canım Selin ve Seda Köktener'in misafiriyim. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Onlar beni şuan burada gezdiriyorlar. Fethiye'nin her yerini görme şansına sahip oldum. Belki kafamda arkadaşlarımla yapacağım bir proje var ama detay vermeyeceğim. Hemen çalıyorlar. Bu projeyi gerçekleştirebilirsem belki birkaç sanatçı arkadaşımla Fethiye' ye yerleşebiliriz”
“EGE SEN SANAT DERNEĞİ'Nİ KURAN SELİN KÖKTENER VE ARKADAŞLARINI KUTLUYORUM”
Geçtiğimiz günlerde Fethiye'de kurulan Ege Sen Sanat Derneği ile konuşan Özçakmak, “Ege Sen Sanat Derneği'ni kurarak, Selin ve arkadaşları çok güzel bir şeye imza atıyorlar. Kendilerini çok takdir ediyorum ve bu anlamda başarılar diliyorum. Sanat adına ve sanatın çünkü her dalına dokunacaklar. Aslında şu anda zor bir yola baş koyuyorlar. Ama eminim ki kadının olduğu her yer güzelleşir. Kadının gücü ile her işi başarı ile yürüyeceklerdir. Ben de elimden geldi kadar onlara destek olmaya çalışacağım. İnşallah ileride onlarla beraber güzel işlere imza atacağız. Hayırlısı diyorum” dedi.
“UH-DE PARÇASI BENİM İÇİ ÇOK BÜYÜK BİR ŞANS”
Seçil Özçakmak açıklamalarına şöyle başladı: “Uh-de parçası aslında benim için çok büyük bir şans. Her ne kadar ilk başta albüme en son giren şarkı olsa da sözleri ile alakalı benim bazı tereddütlerim vardı. İyi ki de söylemişim dedirten, beni hayatımı değiştiren tek şarkıdır. O yüzden hala sevilerek ve beğenilerek dinleniyor. Bu da benim için mutluluk verici bir duygudur.
Sözleri, Aşkın Tuna' ya Müziği Selim Çaldıran ve Erkan Okur' a Aittir. Konserlerde hala benimle birlikte söyleniyor ya inanılmaz güzel bir duygu bu. Demek ki ben 90'lı yıllarda güzel bir işe imza atmışım. Bir de zaten Fransa' da MCV kanalında uluslararası klip yarışmasında Uh-de klip ile birincilik ödülü aldık. Ülkemize birincilik getirmek benim için ayrı bir başarıdır”
“BANA SORARSANIZ ESKİYİ ÇOK ÖZLÜYORUM”
Açıklamalarına devam eden Özçakmak: “90'lı yıllarda pop müzik furyası inanılmaz bir şekilde genişledi. Bir de bu kliplerle daha da çok perçinlendi. Bizler aslında hem şanslıydık hem de şanssız maalesef. Şanslıydık çünkü bizler kalıcı şarkılar bıraktık arkamızda. Çünkü çok kaliteli ve değerli müzisyenlerle çalıştık. Gerek söz yazarları, gerek besteciler, gerek aranjörler. Şuan eski söz yazarları, besteciler yok artık. Üretmedikleri, devam ettirmedikleri için çoğunluğu yeni nesilde de bu eski duygular yok. O zamanın duyguları da saf ve temizdi. O yüzden bizim yaptığımız şarkılar hala dinleniyor. Şuan da teknolojinin de verdiği imkânlardan dolayı galiba her şeyin kolayına kaçmaya başladık. Bizim zamanımızda İnstagram, Facebook, TikTok yoktu. Şimdi ki nesil şanslı çünkü daha çok kitleye ulaşabilme imkânına sahipler. Bizim zamanımız da bunlar olsaydı herhalde kim bilir neler yapardık? Bizim elimizde sadece cd, kaset ve televizyon kanalları vardı. Bizler konserlere gittiğimiz zaman bizlere çok ulaşırlardı. Biz elimizde kartpostallar ile dolaşırdık mesela! Onları imzalardık. Şimdi herkesin elinde akıllı bir cep telefonu fotoğraf çektirme imkânı buluyorlar. Ama bana sorarsanız ben eskiyi çok özlüyorum. Bilmiyorum, belki geri kafalı diyecekler ama desinler, geçmişte kalsın desinler. Bizim zamanımızda bir saflık, bir samimiyet, bir temizlik vardı. Şimdi her şey teknoloji ile kirlendi. Güzel ve doğru yerde kullanırsak teknoloji güzel bir şey. E bununda tabii faydalarından bizde yararlanıyoruz. Ama benim elimde sihirli bir değnek olsa eskiye dönmek isterdim”
“BELKİ BİRKAÇ SANATÇI ARKADAŞIMLA FETHİYE'YE YERLEŞEBİLİRİZ”
Fethiye'yi kendi açısından anlatan Seçil Özçakmak, “Ben bu sene leyleği havada görmüş kadar oldum. Önce Bodrum' a gittim sonra Marmaris, şimdi de Fethiye'de aldım soluğu. Bu Fethiye' ye ikinci gelişim. Daha önce Yalçın Özden tiyatrosunda oyunculuk yaptığım dönemde gelmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 2014 yılıydı. O zaman da Fethiye' yi çok sevmiştim. Şuanda da en azından gezme imkânım oluyor. Benim kardeşim gibi çok sevdiğim canım Selin ve Seda Köktener'in misafiriyim. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Onlar beni şuan burada gezdiriyorlar. Fethiye'nin her yerini görme şansına sahip oldum. Belki kafamda arkadaşlarımla yapacağım bir proje var ama detay vermeyeceğim. Hemen çalıyorlar. Bu projeyi gerçekleştirebilirsem belki birkaç sanatçı arkadaşımla Fethiye' ye yerleşebiliriz”
“EGE SEN SANAT DERNEĞİ'Nİ KURAN SELİN KÖKTENER VE ARKADAŞLARINI KUTLUYORUM”
Geçtiğimiz günlerde Fethiye'de kurulan Ege Sen Sanat Derneği ile konuşan Özçakmak, “Ege Sen Sanat Derneği'ni kurarak, Selin ve arkadaşları çok güzel bir şeye imza atıyorlar. Kendilerini çok takdir ediyorum ve bu anlamda başarılar diliyorum. Sanat adına ve sanatın çünkü her dalına dokunacaklar. Aslında şu anda zor bir yola baş koyuyorlar. Ama eminim ki kadının olduğu her yer güzelleşir. Kadının gücü ile her işi başarı ile yürüyeceklerdir. Ben de elimden geldi kadar onlara destek olmaya çalışacağım. İnşallah ileride onlarla beraber güzel işlere imza atacağız. Hayırlısı diyorum” dedi.
